Dövüş kulübü hakkında söyleyeceğim çok şey olmasına rağmen kısa tutuyorum. Üzerine fazlasıyla konuşulmuş bir eser çünkü. Hakkında bunca yazıldığı için biraz hevesim kırık bir şekilde yazıyorum. Söylenebilecek her şey söylenmiş. (#23541022)
Daha önce filmini seyrettiğim için kitabın finali benim için sürpriz oldu. Diğer Fight Club hayranlarının aksine ben kitabının sonunu filme nazaran daha başarılı buldum. Tyler'ın cennette Tanrı'ya ayar vermesi çok zekiceydi. Palahniuk bu kitapta insanların kafasındaki cennet tasfiriyle dalga geçiyor. Çünkü ona göre kusursuz diye bir şey yoktur. Palahniuk'un kusursuz olanla alay etmesini, Dostoyevski'nin 2 kere 2'ye sövmesine benzetiyorum.
Palahniuk, kitabın sonunda Tanrı'yı anlatırken şuna benzer bir ifade kullanıyor: 'Arkasındaki duvarda diplomaları asılıydı.'
Diplomanın ve etiketin her şeyden önemli olduğu bir dünyada, Tanrı karşımıza üniversite mezunu, suratsız bir müdür bozuntusu olarak çıkıyor.
işte o çarpıcı final bölümü;
Cennette her şey beyaz üstüne beyaz.
Uydurukçu.
Cennette sadece lastik tabanlı, ses çıkarmayan pabuçlar var.
Cennette uyuyabilirim.
Cennette insanlar bana mektup yazıyorlar, kahramanları olduğumu söylüyorlar. iyileşecekmişim, öyle diyorlar.
Buradaki melekler Eski Ahit'ten çıkmışa benziyorlar. Vardiyalı çalışan sayısız melekten ibaret bir personel. Gündüz, gece, akşam vardiyası.
Yemeklerinizi bir tepsiyle önünüze getiriyorlar. Yemeğin yanında küçük kaplara konmuş ilaçlar oluyor.
Ceviz çalışma masasının karşı tarafında oturup Tanrı'yla bir görüşme yaptım.
Arkasındaki duvarda diplomaları asılıydı.
Tanrı bana dedi ki: 'Neden?' 'Neden bu kadar acıya sebep oldun? Her birinizin kutsal, eşsiz bir kar tanesi olduğunu anlayamadın mı? Eşi bulunmaz eşsizlikte, eşsizin de eşsizi bir kar tanesi olduğunuz göremedin mi? Hepinizin sevginin tezahürleri olduğunu anlamıyor musun?'
Karşımda oturmuş, bir not defterine bir şeyler karalayan Tanrı'ya baktım.
Ama Tanrı Bu meselede tamamen yanılmaktaydı.
Bizler eşsiz değiliz. Süprüntü ya da pislik değiliz. Biz sadece biziz.
Biz sadece biziz ve hayatta başımıza gelenlerin bir nedeni yok.
Tanrı diyor ki: 'Hayır, bu doğru değil.'
Peki. Öyle olsun. Tanrı'ya akıl öğretmek bana kalmadı ya