bugün

dövüş kulübü

(bkz: Palahniuk) her kitabında yaptığı gibi bu kitabı da faydalı bilgilerle doldurmuş. Silahlar, sabunlar, dinamitler ve şu an aklıma gelmeyen birçok şey hakkında bilgiyle karşılaşıyorsunuz. Bu yönü yüzünden (bkz: Gösteri Peygamberi) ile yarışabilir. Bu kadar popüler olması bazı insanları bu kitaptan uzaklaştırabilir ama benim fikrimce bu kitap gördüğü ilgiyi sonuna kadar hakediyor. Kült kavramı bunun için kullanılıyordu sanırım. Bir de ortada şöyle bir durum var, içerisinde barındırdığı müthiş dövüş sahneleri itibariyle kitabın konusuyla son derece alakasız bir hayran kitlesi oluştu. iki insan bu kitabı-filmi tamamen farklı şekilde yorumlayabiliyor. Bu kadar çok insana hitap etmesini de bu şekilde açıklayabiliriz.

(bkz: Marla Singer), kitapta en çok ilgimi çeken karakterdir. Hayata dair hiçbir umudu kalmamış, öylece ölümü bekleyen bir toplum kaçkını. Tam anlamıyla bir parazit. kitabın bir bölümünde Marla için şu ifadeyi kullanıyor;

--spoiler--
Marla'nın kalbi benim suratıma benziyordu. Kimsenin geri dönüştürme zahmetine katlanmayacağı kullanılmış kıç bezleri.
--spoiler--

kitapta altını kalın kalın çizdiğim bir cümledir. Marla'nın kalbi ancak bu kadar iyi tarif edilebilirdi.

Tyler'dan bahsetmek gerekirse, bence o yazarın olmak istediği karakterin ta kendisidir. Çoğu yazar bunu yapmıştır. Kitaplarında olmak isteyip de olamadığı karakterler yaratmıştır. Palahniuk'un yarattığı karakterler arasında bu tanıma en çok uyan (bkz: Tyler Durden). Kendi deyimiyle bir çeşit (bkz: Robin Hood).