polonya

entry425 galeri
    195.
  1. severim lehleri! evet gerçekten severim hatta ikinci viyana kuşatmasına rağmen severim. bu hoşlantı belki ecdattan geliyor belki de playstationda zamanında az yardırmadığım emmanuel olisadabe'den... ecdat da jan sobieski keferesinin merzifonluyu hacamat edişinin kendisinin sonunu getiren bir başlangıç olduğunu bilse de leh diyarına ayrı bir gözle bakmış. Osmanlı, Lehistan üzerinde nemçelilerin ve rusların emellerini gerçekleştirmelerine artık küflenmeye yüz tutmuş imparatorluk raconunun bir gereği olarak hep karşı çıktı. bu karşı çıkışların en ilginci ise çoğunlukla tüm elçilerin toplandığı cülus bahşişi törenlerinde gerçekleşirdi. padişah bu törenlerde ve elçi kabullerinde son elçiye de hilat giydirilip, etek öptürüldükten sonra çavuşbaşına dönerek "lehistan sefiri geldi mi?" diye sorar çavuşbaşı da genelde "Lehistan Büyükelçisi yolda, geliyor Sultanım!" cevabını verirdi. yaklaşık 130 yıl sürmüş bu jeste geçen yıllarda ülkemize gelen polonya dış işleri bakanı konuşmasına " bugün rahatlıkla söyleyebilirim ki lehistan sefiri geldi" diye başlayarak karşılık vermiştir... yine rusların elinden kaçan leh kralını bugün polonezköy adını alını yerde ağırlayan osmanlılar'dır ve ilginçtir ki belki sırf bu nedenlerden dolayı leh diyarında şöyle bir söz söylenegelmiştir; "türk atları vistül nehrinden su içmedikçe polonya bağımsızlığına kavuşamaz." 1683'te başlayan nefret hikayesinin umuta doğru evrilişinin en ilginç lafzı. aslına bakarsak bu söz 1. dünya savaşında isteğe kavuşmuş gibidir. osmanlı 1. dünya savaşına katılmış. galiçya çephesinde ruslara karşı savaşmış ve türk atları vistül'den su içmiştir. savaşın bitiş tarihi olan 1918 ise polonya'nın kuruluşudur.
    0 ...