bugün

sözlük yazarlarının itirafları

neden hayaller bu kadar hoş gelir ki insana? neden gerçekleri görmek istemez? hiç umut yokken en saçma olaylara anlam yükleyip umutlanmak, mantıklı düşünmekten kaçmak, o kadar moral bozucu olayı hiçe sayıp sadece gülüşüyle mutlu olmak... bunun tek açıklaması sevmektir. peki sevmenin açıklaması? ne derece güçlü bir merettir ki bu amına kodumun hissi, beyni resmen devre dışı bırakır? evet galiba seviyorum. ya da başka bir deyişle allah belamı verdi. daha önce de söylediğim gibi en yakın arkadaşlarımdan biri de seviyor onu. ve benim onu sevdiğimden kimsenin haberi yok. bir delilik yapıp söylemek geliyor içimden ara sıra, ama yapamıyorum.

oğuz atay'ın dediği gibi:
"fakat allah kahretsin, insan anlatmak istiyor albayım. öyle budalaca bir özleme kapılıyor. bir yandan da hiç konuşmak istemiyor, tıpkı oyunlardaki gibi çelişik duyguların altında eziliyor. fakat benim de sevmeye hakkım yok mu albayım? yok. peki albayım. ben de susarım o zaman. gecekondumda oturur anlaşılmayı beklerim. fakat albayım, adresimi bilmeden beni nasıl bulup anlayacaklar? sorarım size nasıl, kim bilecek benim insanlardan kaçtığımı? ben ölmek istiyorum sayın albayım, ölmek. bir yandan da göz ucuyla ölümümün nasıl karşılanacağını seyretmek istiyorum. tehlikeli oyunlar oynamak istiyor insan. bir yandan da kılına zarar gelsin istemiyor. küçük oyunlar istemiyorum albayım.
kelimeler, kelimeler albayım... bazı anlamlara gelmiyor."

şaşırmış durumdayım sözlük, ne yapacağımı bilmiyorum. aslında... biliyorum. evet, ne yapacağımı biliyorum. en iyi yapabildiğim şeyi yapacağım: bekleyeceğim. ne kadar beklemem gerekirse bekleyeceğim.

o gemi gelecek!