bugün

varoluşçuluk

varolusculuk ozunde kavramı ortaya koyanlar tarafından da tam olarak ifade edilemeyen dolayısı ile ayakları yere basmayan felsefi bir akımdır.oz varolustan once gelir veya varolus ozden once gelir sozleri bir cesit yumurta mı tavuktan cıkar tavuk mu yumurtadan cıkar uzerine yapılan geyikten ibarettir. evrim teorisi itibarı ile bu bir dongudur. bazıları tarafından yere goge sıgdırılamayan sartre dahi bu konuda kafa bulandırmaktan ote gidememistir. simdi size soyle acıklayayım. colde bir kaktus dusunun..bu bitkinin hayatta kalması icin suya ihtiyacı var colde yagmur cok sık yagmaz.bu canlının hayatta kalması icin oncelikle suyu depolaması sonra da onu muhafaza etmesi gerekir. yagmur yagdıgında yagmur suyunu bir an once bunyesine katması lazım. cunku colde yagmur suyu hemen buharlasır ya da topragın derinliklerine nufuz eder. bunun icin kok organın topragın dibine dogru degil yuzeye dogru ag seklinde yayılması lazım ki suyu govdesine mumkun oldugu kadar kısa surede katabilsin. evet bu organı evrim sureci icinde gelistirdi. aynı zamanda bu suyu muhafaza etmesi icin bir savunma organı gelistirmesi lazım. nedir bu.?diken.bu organları gelistiremedikten sonra o cografyada varolamaz zaten. bu bitkinin bu sekilde varolusunu colun maddi kosullarından bagımsız dusunemeyiz. eger bunu basarabilirsen varsın. yani nedir.?varolus ozden once gelir. ama bu olayın ilk kısmı.bu bitki aynı zamanda soyunu surdurmek icin uremesi lazım. yani sahip oldugu yetenekleri bir sonraki nesle aktaracak meseleye bu taraftan baktın mı oz varolustan once gelir. bunun bir dongu oldugunu goremezsen yanılsama icinde yasarsın, olayı kavrayamazsın. varolus felsefesinin ozu budur. varolusculuk insanı ozgurluge davet eder ama varolusunu icinde yasadıgın cografyadan ve toplumdan bagımsız dusunemezsin. once icinde yasadıgın toplumu tanımlayıp analiz edeceksin ki pesinden bir ozgurluk rotası tutturabilesin.