bir bakmışsın saat üç. elinde ucunu bıcakla açtığın kurşun kalemin. bir bakmışsın kağıtta anlamsız çizgiler, veya anlam yüklemek istemediğin çizgiler, bir bakmışsın saat geçmiş gitmiş kağıtta bir yüz. kimin bilmediğin veya bilipte itiraf etmek istemediğin, bir bakmışsın saat durmuş kalmış, gözlerin çizgi gözlere dalmış.
bir bakmışsın saat üç, meğer hepsi rüyaymış, elindeki kalemden mürekkep damlamış. bir bakmışsın kağıtta yüz yok koca bir mürekkep lekesi, bakmışsın... aramışsın... aşkı bulmaya çalışmışsın... saat hala üç, belki biraz geçmekte şimdi, arasan bulabilir misin? bulsan anlayabilir misin?