muhteşem yüzyıl

şehzade beyazıtın beş bin kişiyle saraya doğru geldiği
iletildi lakin 50 civarı atlı gördük son bölümde.sanırım yeterince teknolojiyle oynanmamış.defne hatunda salaklık edip beyazıtı zehirlemeye kalktı. be hey kızım sen adamı zehirlersinde seni o saraydan sağ çıkarırlar mı? daha kardeşinin akıbeti de belli değil. beendin mi yaptığını. oysa söyleseydin beyazıta o hem seni hem kardeşini korurdu. o sinsi nurbanuya muhtaç olmazdın. nurbanu sen ne cani, bencil ihtiraslı şeysin öyle, küçücük annayı bile öldürmeye hazırsın hırsların yüzünden. mihrimahda son bölümde pedroyu rüyalarında görmeye başladı. pedroda tam alplerden inmiş çocuk havası var. nerde o zeki, karizmatik rüstem paşa, nerde bizim deli çocuk pedro. senn zevkine ne diyim. hürreme gelince inşalalh yaşattığı acıları yaşamadan ölmez diyorum lakin pek yakında ölecek gibi duruyor. bir şişlikle de tanı koyan bir hekim hatun var. o zmnlar şimdikinden ileri zahar tıp bilimi. bu dizide dikkati çeken bir başka nokta da saraydaki bu devşirme hatunların hayata bakışı hırsları bizim hatunlardan çok başka, iktidar onlar için illa kazanılması gereken bir şey gibi görünüyor. iktidara güce tapıyorlar, günde 30 kez iktidar lafı ediyorlar. bunlara müslüman demek imkansız gibi. padişahlar alsaydı mis gibi türkmen kızlarını ya da efendime söyleyeyim çerkez, boşnak böyle sorunlar olmazdı.
son olarak pelin karahanı sevmem etmem, itici bi kız ama allah için o hamam sahnesi neydi öyle, süt gibi beyaz, dupduru ve çok güzel omuzları vardı hatunun.