Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yazdığı iman hakikatlerinden ve kur'anın tefsirinden oluşan eseri. Henüz hepsini okuyamamış olsamda sözler, lem'alar ve mektubat'ı -tam hakkını vermemiş olsam da- okudum.
Evet bu eserlerin dili ağır fakat bunun sorumlusu eserin müellifi değil. Said nursi bu eseri yazdırırken o zaman halkın konuştuğu dile en yakın literatürü kullanarak yazdırmaya gayret etmiştir.
Ayrıca bu eserlerin sadeleştirilmeleri de uzun bir dönemin ardından piyasaya sürülmüştür. Hatta bildiğim kadarıyla bu eserin sadeleştirilip sadeleştirilmemesi de nurcular ile hizmet hareketi arasında bir tartışma konusu olmuştur. Fakat en sonunda sadeleştirilmeleri tepkilere rağmen yayınlanıp satışa çıkarılmıştır hatta bugüne kadar 700 binden fazla sadeleştirilmiş risale satılmıştır.
Bu külliyat islami tüm cemaatler tarafından kabul görür. Fethullah Gülen, Cübbeli Ahmet, Menzil tarikatı, Norşin şeyhleri, sair tasavvufi tarikler ve islami cemaatler sohbetlerinde bu eserlerden alıntılara yer verir. Çünkü bediüzzaman artık kabul görmüştür. Onun bir Allah dostu olduğu ve bu eserin de mülhem olarak yazdırıldığını hem bediüzzaman hem de talebeleri dile getirmiştir.
Bu eserlerin konuları gerçekten çok derindir.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennem de ateşler içerisinde yanmaya razıyım, çünkü bedenim yanarken gönlüm gül gülistan olur." bu minvalde bir söz söyleyen ve yaptığı, yazdığıyla da gerçekten çok büyük bir islam alimi, Allah dostudur bediüzzaman.
Kendisi ve eserleri hakkında bir çok iftira, çarpıtma hâlâ o zamanların etkisiyle bazılarının aklını karıştırmaktadır fakat bunların hepsinin iftira olduğu iyice araştırılırsa görülecektir.