bazılarının beyni henüz küçük yaştayken yıkanır, yıkanmaya çalışılır.
o, çocukluk yıllarından itibaren ''ermeni dönmesi'' diye çevresi tarafından dışlanır, ona bakan büyükleriyse ufacık çocuğun beynini bölücülük emelleriyle doldurur. henüz 14 yaşındayken eline sapan alır, polise taş atar. 16 yaşına geldiğindeyse artık büyümüştür, polise molotof atar. 18 yaşına bastığında ise artık olgunluğa ulaşmıştır ve askere, türk askerine karşı dağa çıkar, ona ateş eder.
peki ya sen?
memur ailenin başarılı çocuğu. 14 yaşında ortaöğretiminin sonlarına gelmiş başarılı öğrenci, ailesinin göz bebeğisindir. 16 yaşında sevgilisinin dudaklarının tadına bakmanın zevkini tadarsın, 18 yaşına geldiğindeyse ailenin kollarından bir kuş misali uçup gidersin, üniversiteye. o, ermeni dönmesi çocuk ise dağa askere karşı ateş etmeye gider.
bu çocukların birçoğu kader mahkumu, gözünü kan bürümüş pislik insanlar tarafından beyni yıkanan, eğitim alamamış çocuklar. bu hikayedeki suçlu ise o çocuğu yetiştiren aile ve devlet. atatürk zamanında doğu ve batının eğitim düzeyi eşit tutulmaya çalışılmış, bu tür beyin yıkama oyunlarına göz yumulmamış. kürtler, kendi kültürleri olmayan bir millet. şuan ise başımızdaki sözde sevgi pıtırcıkları bu millete sahte bir kültür aktarımı yapma girişiminde. 4000 yıllık türk geleneği olan nevruz kürtlerin bayramı oldu, ''ya müzakere ya savaş'' pankartlarıyla apo itinin posterleri yanyana açıldı. çare kültürü olmayan bir millete kültür yüklemekte değil, bilinçlendirmekte.