islam ve türk dünyasının gerçekleştirmeye ihtiyacının olmadığı olaydır.
rönesans, batı kültürünün temeline geri dönüştür. antik yunan ve roma medeniyetlerinin üzerinde yükseldiği ictimaî, ahlakî ve edebî düzene geçiştir. bu bakımdan rönesans, ''gerici''dir. o dönemde gücünün zirvesinde olan osmanlı imparatorluğu'nun rönesansı taklit etmesi için geçerli bir sebebi yoktu. zira rönesansta bilimsel gelişme diye bir şey yoktur. bu devirde insanların düşünüş şekli değişmiştir, ortaya önemli bilimsel buluşlar çıkmamıştır. örneğin matbaa bu devrin icatlarından sayılsa da, 13. ve 14. yüzyıldan itibaren osmanlılarda işletilen matbaalar olduğunu biliyoruz. üstelik bu devir, kesintilidir. örneğin italyan rönesansı 1494'te biter. çünkü fransa, italya'yı işgal etmiştir; italya'yı ''bilimsel düşünce, sanat, ilim, irfan'' fransız askerlerinin elinden kurtaramamış ve böylece italyan rönesansı sona ermiştir. bundan sonra kilisenin karşı devrimi başlar. engizisyonlar 1500'lerde kurulur, ''dünya dönüyor'' diyen galileo cezalandırılır. sultan fatih'in sarayında küresel trigonometri ile uğraşan osmanlı alimleri, rönesansı izlemiş ama taklit etmemiştir. çünkü bunun için gerekli hiçbir şart mevcut değildir. sistemi oturmuş bir osmanlı devleti, yeni bir düzen kuran batılılardan etkilenme gayesinde olmamıştır.
bu dönemden sonra güç kaybeden osmanlı devleti'nin rönesansa en çok benzeyen devri, lale devridir. rönesansta ne yaşanmışsa, aynıları yaşanmıştır, bu sefer doğu kültüründe. lale devri, bir zevk ve sefahat devri değildir; aynı zamanda osmanlı'nın avrupa'dan çok önce küçük sanayi işletmelerinin temelini attığını bir dönemdir. fakat patlak veren bir isyanla bu dönem sona ermiştir. burada büyük bir ipucu vardır: devletlerin ilerlemesi, ancak sulh ile olabilmektedir. uzun sulh dönemlerinde osmanlı devleti, her zaman kendisini toparlamıştır. lale devri ve abdülhamid devirleri buna örnektir. osmanlı'nın yıkılışı da, topraklarının bolluğu yüzünden sürekli savaşlarla boğuşmasından ileri gelir; esasen osmanlı bilim ve teknikte çok geri değildi, dünyadaki ilk telgraf hattını batılılardan evvel çekmişti, sultan aziz devrinde dünyanın en büyük 3. donanmasına sahip olmuştu, teselya harbinde termofil geçidini 24 saatte geçmiş, yunanlılar ''türkleri 6 aydan evvel beklemiyorduk'' diye hayret etmişlerdi.
belki de batıyı taklit etmek yerine ''endülüs emevileri devrine dönme'' gayesinde olan bir modernleşme programı tertip etseydik, şuan bu halde olmazdık.