bugün
- şampiyonluk için yanak okşatmak24
- aç karnına poğaça yemek10
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- jose mourinho25
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- anın görüntüsü18
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
Türkiye ve Türklük için önemi basitçe soydaşlık bilinci veyahut da jeopolitik önemiyle sınırlı olmayan Türklüğün en önemli merkezlerinden biridir. Basitçe ve birkaç örnekle anlatalım.
19.yy'ın son çeyreği, Kırımlı bir aydın olan Gaspıralı ismail "Kadınlar ülkesi" isimli ütopyayı yazar. Eşi Şefika Gaspıralı tüm Türk dünyasındaki kadın hareketlerinde başı çekmektedir. Halbuki bugün Kırım'ı umursamayanları veyahut da Rusya'nın olması gerektiğini savunan yurdum insanlarının okumuşlarına "Kadınlar ülkesi" denince aklına Gaspıralı'nın yazdığından onlarca yıl sonra yazılmış, Şefika Gaspıralı'nın kadın hareketlerinden onlarca yıl sonra ortaya çıkmış Batılı birinin yazdığı ütopya akıllarına gelir
Kırım'da doğan bu aydınlık birkaç on yıl sonra Numan Çelebi Cihan önderliğinde kurulan Kırım Cumhuriyetiyle Kadınların Seçme ve seçilme hakkını almasıyla sonuçlanır. Malesef ki bu Cumhuriyet 1918 yılında Lenin tarafından yıkılır bu Cumhuriyetin önde gelen aydınları da şehit edilir.
ikinci Dünya savaşının öncesi, Stalin yönetimindeki sovyetler Kırım'a Şose (yol) yapımına başlar. Şose yapmadan yaptıkları ilk iş şantiyeye pencereleri olmayan taş duvarlı bir bina yapmaktır (Gürzuf yakınları). Bu binayı gören Kırımlı Türkler şaşkınlıkla bakakalır, "Penceresiz bina mı olur ki ?", "Nasıl bir binadır bu?" o Kırımlı Türk köylülerine Rus şehirlerini görmüş Türkler yanıt verir "Türme o bina Türme!", Türme demek hapishane demektir, Kırımlı Türkler hapishanenin ne olduğunu bile bilmez, akılları almaz "burada kim, neden tutsak edilir" diye sorarlar. Suçun ve suçlunun olmadığı bir toplumda çok gariplerine gider. Lakin birçoğu şosede köle gibi çalışmayı kabullenmedikleri için, Tarlalarını sürecekleri öküzleri şose için vermek istemediklerinden O "Türmeyi" boylar. Sonrasında ise daha yoğun bir şekilde gelen, her türlü işkenceyi çektikleri yıllar ve sürgün-soykırım.
Bütün bu sürgün, soykırım'a rağmen ikinci dünya savaşının en dehşetli taraflarına şahit olmuş Cengiz dağcı gibi yüreğindeki insan sevgisini kalemine yansıtan bir Romancı çıkartırlar içlerinden. Onun insan sevgisi her Kırımlı gibi o kadar yüksektir ki kendilerine işkencenin en büyüğünü yapan Ruslara bile "Onlar da insandı" der. Kırımlıda Cengiz Dağcıyla edebi hayatta vücut bulmuş insan sevgisi, insanlık ideali yıllar sonra Mandela'dan, Gandi'den aşağı kalır tarafı olmayan hatta birçok noktada onlardan üstün olan Abdülcemil Kırımoğluyla insan hakları mücadelesi olarak ortaya çıkar.
Bu zamana kadar yazdığım "aydınlık" da esasında doğrudan Türkiye'yi etkilemiştir ama daha somut ve yakın zamandaki Kırımlılarla bu aydınlığı daha fazla örnekleyelim. Rahmetli Şehit Necip Hablemitoğlu'nun memleketidir KIRIM, Türkiye cumhuriyetini her türlü güdümlü gericilikten ve bölücülükten, batıdan ve Rustan koruma yolunda Şehit olan Necip Hablemitoğlu'nun. Belki kimi hareketlerini sevmesek de varlığına memnun olduğumuz bilgisine imrendiğimiz büyük Saygı duyduğumuz ilber Ortaylı'nın memleketidir Kırım. ilber Hoca kadar populer bir figür olmasa da ilber Hoca'dan bile daha bilgili Halil inalcık hocamızın memleketidir.
Ve hepsinden, her şeyden daha önemlisi Kırım demek Türkçe demektir. Bugün Türkçemizin güzelliklerinden olabildiğince Arap-Fars etkisi olmadan yararlanabiliyorsak yani kendimiz olabilmemiz için özümüze sahip çıkabilmemiz için bir şansımız varsa Kırım'ın aydınları sayesindedir.
Esasında Kırım için binlerce sayfalık yazı yazılır da bu yazı bile kimilerine uzun gelmişken bu ortamda pek de lüzumu yok.
Bu yazdıklarım yüzündendir ki Kırım ne zaman Türk dünyasında olumlu etki yaratsa tepesine binen Rus zulmünü engellemek Türklüğün, Avrasya insanlarının, bütün Müslümanların gerekliliğidir. Çünkü Kırım olmasa bu coğrafyadaki güzelliklerin, ilerlemenin birçoğu olmazdı.
19.yy'ın son çeyreği, Kırımlı bir aydın olan Gaspıralı ismail "Kadınlar ülkesi" isimli ütopyayı yazar. Eşi Şefika Gaspıralı tüm Türk dünyasındaki kadın hareketlerinde başı çekmektedir. Halbuki bugün Kırım'ı umursamayanları veyahut da Rusya'nın olması gerektiğini savunan yurdum insanlarının okumuşlarına "Kadınlar ülkesi" denince aklına Gaspıralı'nın yazdığından onlarca yıl sonra yazılmış, Şefika Gaspıralı'nın kadın hareketlerinden onlarca yıl sonra ortaya çıkmış Batılı birinin yazdığı ütopya akıllarına gelir
Kırım'da doğan bu aydınlık birkaç on yıl sonra Numan Çelebi Cihan önderliğinde kurulan Kırım Cumhuriyetiyle Kadınların Seçme ve seçilme hakkını almasıyla sonuçlanır. Malesef ki bu Cumhuriyet 1918 yılında Lenin tarafından yıkılır bu Cumhuriyetin önde gelen aydınları da şehit edilir.
ikinci Dünya savaşının öncesi, Stalin yönetimindeki sovyetler Kırım'a Şose (yol) yapımına başlar. Şose yapmadan yaptıkları ilk iş şantiyeye pencereleri olmayan taş duvarlı bir bina yapmaktır (Gürzuf yakınları). Bu binayı gören Kırımlı Türkler şaşkınlıkla bakakalır, "Penceresiz bina mı olur ki ?", "Nasıl bir binadır bu?" o Kırımlı Türk köylülerine Rus şehirlerini görmüş Türkler yanıt verir "Türme o bina Türme!", Türme demek hapishane demektir, Kırımlı Türkler hapishanenin ne olduğunu bile bilmez, akılları almaz "burada kim, neden tutsak edilir" diye sorarlar. Suçun ve suçlunun olmadığı bir toplumda çok gariplerine gider. Lakin birçoğu şosede köle gibi çalışmayı kabullenmedikleri için, Tarlalarını sürecekleri öküzleri şose için vermek istemediklerinden O "Türmeyi" boylar. Sonrasında ise daha yoğun bir şekilde gelen, her türlü işkenceyi çektikleri yıllar ve sürgün-soykırım.
Bütün bu sürgün, soykırım'a rağmen ikinci dünya savaşının en dehşetli taraflarına şahit olmuş Cengiz dağcı gibi yüreğindeki insan sevgisini kalemine yansıtan bir Romancı çıkartırlar içlerinden. Onun insan sevgisi her Kırımlı gibi o kadar yüksektir ki kendilerine işkencenin en büyüğünü yapan Ruslara bile "Onlar da insandı" der. Kırımlıda Cengiz Dağcıyla edebi hayatta vücut bulmuş insan sevgisi, insanlık ideali yıllar sonra Mandela'dan, Gandi'den aşağı kalır tarafı olmayan hatta birçok noktada onlardan üstün olan Abdülcemil Kırımoğluyla insan hakları mücadelesi olarak ortaya çıkar.
Bu zamana kadar yazdığım "aydınlık" da esasında doğrudan Türkiye'yi etkilemiştir ama daha somut ve yakın zamandaki Kırımlılarla bu aydınlığı daha fazla örnekleyelim. Rahmetli Şehit Necip Hablemitoğlu'nun memleketidir KIRIM, Türkiye cumhuriyetini her türlü güdümlü gericilikten ve bölücülükten, batıdan ve Rustan koruma yolunda Şehit olan Necip Hablemitoğlu'nun. Belki kimi hareketlerini sevmesek de varlığına memnun olduğumuz bilgisine imrendiğimiz büyük Saygı duyduğumuz ilber Ortaylı'nın memleketidir Kırım. ilber Hoca kadar populer bir figür olmasa da ilber Hoca'dan bile daha bilgili Halil inalcık hocamızın memleketidir.
Ve hepsinden, her şeyden daha önemlisi Kırım demek Türkçe demektir. Bugün Türkçemizin güzelliklerinden olabildiğince Arap-Fars etkisi olmadan yararlanabiliyorsak yani kendimiz olabilmemiz için özümüze sahip çıkabilmemiz için bir şansımız varsa Kırım'ın aydınları sayesindedir.
Esasında Kırım için binlerce sayfalık yazı yazılır da bu yazı bile kimilerine uzun gelmişken bu ortamda pek de lüzumu yok.
Bu yazdıklarım yüzündendir ki Kırım ne zaman Türk dünyasında olumlu etki yaratsa tepesine binen Rus zulmünü engellemek Türklüğün, Avrasya insanlarının, bütün Müslümanların gerekliliğidir. Çünkü Kırım olmasa bu coğrafyadaki güzelliklerin, ilerlemenin birçoğu olmazdı.
güncel Önemli Başlıklar