bugün

suriyeli dostlarımız

Beyazıt'ta sanıyorum ki herkesi canından bezdiren dostlarımız(!). Esnafı soyan, çocukları dilendiren, yolda genç kızları taciz eden ... Maşallahları var yani. Bir de ''Aileleri katledildi onların ama yazıkkk'', ''insan onlardaaaa'', ''Angelina Jolie bile Türkiye'yi tebrik etti bakk'' diyen insanlar olduğunu gördüm sayelerinde. Bak canım kardeşim; yaşadıklarının acı bir şey olduğunu, başlarından kötü şeyler geçtiğini, onların ''insan'' olduğunu, ailelerinin katledildiğini ve hatta ne yazık ki başlarına gelen bu kadar kötü olaylarda bizim ülkemizin de parmağının olduğunu vs. vs. ben de biliyorum. Ama ben kendi ülkesinden bu şekilde uzaklaşmak zorunda kalan insanların (bizim ülkemizdeki ''yoksul'' insan sayısı azmış gibi kendilerine yatırım yapılmasına rağmen), dilenmesine, orada çalışan esnafı soymasına tahammül edemiyorum mesela. Abazalarının genç kızlara asıldığını görüyorum her gün, hatta tramvayda işi bayağı ilerletenleri ... iğreniyorum. Sonra, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni ve biz vatandaşlarını ''keriz'' yerine konmuş hissediyorum onlara bakıp ... Üzülmüyor muyum? Üzülüyorum ... ama çocuklara. Kışta kıyamette, çorapsız, yarı çıplak gezdirilen, dilendirilen o çocukları görünce üzülüyorum. Sonra, anne-babalarına kızıyorum tekrar, ''nasıl annelik-babalık bu?'' diye. Senin ''ama aileleri katledildi onların yazıkkk'' diyerek acıdığın o insanlar, senin onlara acıdığın kadar kendi evlatlarına acımıyor çünkü. Bir de Hatay'da aile yapısını bozanlar varmış ki bu konuya hiç girmek istemiyorum. Şüphesiz hepsi böyle değil, farklıları var. Ama şu gördüklerim de bana yetiyor açıkçası. Beyazıt'ta okumasam bende farklı düşünürdüm belki. Ama her gün görüyorum ya onları, tüm bu olanları ... Artık saygı duyamıyorum zerre kadar kendilerine.

Edit: Eksileyenler olacaktır ki olmuş. Gel güzel kardeşim sen yaşa onlarla bir de ... Keşke eksilemeyle değişse, bütün bu ''gerçek''ler değişse.