bugün

türk işçisi

osmanoğlu hanedanı süresince, türk işçisinin sanatsal özellik gerektiren işlerden ve yapıtlardan mahrum kalması kabul edilebilir bir olgu değildir. Ancak ne yazık ki, bu gerçek göz ardı edilemez. türk işçileri, hanedanın siyasi kararları dolayısıyla, tarım ve hayvancılıkta uzman hale getirilmiş; ne yazıktır ki mimari, maden işleme ve benzeri sanatsal tasarımdan uzak kalmıştır. bunu doğrudan osmanlı imparatorluğu'nun kendisine bağlamak pek doğru olmasa da, cumhuriyetin kuruluş dönemi incelendiğinde, yurda dönen türk evlatlarının niteliksiz işçiler olduğu görülmektedir. tarlada sıcağın tam ortasında çalışan binlerce türk işçisi, yurda geldiğinde sanatsal hiçbir işlemi yerine getiremeyeceğini gördüğü gibi, aynı zamanda alım-satıma dayalı ticari faaliyetlerin de gayrimüslim tebaanın elinde olmasıyla şaşkına dönmüştür. pek tabi anadolu coğrafyasında zenginleşmiş türk ticaret ehilleri de mevcuttur. ancak oransal açıdan bakıldığında sanatsal iş ve tasarıma dayalı türk çalışmaları görememekteyiz. görülenleri de az olarak pekala niteyelebiliriz.

yıllar boyunca bir imparatorluğun tüm yükünü çekmiş bu aziz milletin, bu işçi ve haklı milletin neden hiç özgün mimarisi yok veya neden kendi öz tasarım duygusu yoktur şeklinde hayıflanılmamalıdır. zira türk işçileri, imparatorluğun rahat etmesi adına tarlasını ekip biçmiştir. askere gitmiştir. onyıllarca devletine hizmet etmiştir türk işçisi.

türk bağımsızlığının en önemli temellerinden biridir türk işçisi. vatanı, namusu, kardeşi, babası, annesi için durmadan çalışır, çalışır, çalışır... millet sağolsun, vatan sağolsun der. çok zorluklar çekmiştir, hudut boylarında. düşmanla burun buruna gelmiştir.

açlık, savaş, borç...

tüm işçiler cefakardır ama, işte bu yüzden, türk işçisi daha bir acı doludur bana göre.