bugün

motosiklet kullanmak

motosiklet kullanmak sadece yolculuk yapmak değildir. aslında sürücü-motosiklet ilişkisi tıpkı insan ilişkileri gibidir. motosikletiniz mutluysa siz de mutlu olursunuz mutsuzluğunu ifade ederse yüzünüz asılıverir. konuşur yani motosikletler. bazen sevinçle coşkuyla bağırır bazen öfkelenir bazen küser. iyi bakmadığınızda sizi sırtında keyifle taşıyan bu sadık dost mızıkçı bir arkadaşa dönüşüp bana ne ben oynamıyorum diyebilir mesela.

yaptığınız kilometreleri hiç izole olmadan bütünüyle yaşarsınız. rüzgarı da hissedersiniz motorun sesini de bazen asfaltı da. sanılanın aksine bence o kadar da tehlikeli değildir. yeterli güvenlik önlemini aldıktan sonra * * * * * kapalı, daracık bir kutu içinde yolculuk etmekten daha güvenlidir hatta. eğer motosiklet kullanıcısıysanız durduk yere kahvaltıyı başka bir şehirde yaparken bulursunuz kendinizi.

otomobillere göre daha az yakar dolayısıyla hem daha ekonomik hem daha çevrecidir. park yeri gibi krizlere sokmaz adamı sıkışık trafikte sözüm ona konforlu yolculuk yapanların yanından geçerken alacağınız keyif paha biçilemez. araba kullanmak sinemaya gidip film izlemekse motosiklet kullanmak o filmde baş rol oynamaktır.

sosyal insanlardır bir de motorcular. yolda kalmış bir motorcuya yardım eden mutlaka bir başka motorcu çıkar. hiç tanışmasalar bile ortak noktaları vardır. birbirini hiç tanımayan iki motorcu bir anda kırk yıllık dost gibi koyu bir sohbete dalabilir mesela. kulüplere üye olur fuarlara - festivallere birlikte sürerler.

iyidir yani motosiklet kullanmak. ön yargılarınızdan kurtulursanız terapi gibidir. küçük büyük ucuz pahalı farketmeksizin size kendinizi ciddi manada özgür hissettirir. anlatıldığı gibi öcü değil aslında edebiyle binildiğinde bir çok toplumsal soruna çözümdür. samimiyetle ve şiddetle herkese tavsiye edebilirim. bir deneyin zaten rüzgarla tanıştıktan sonra vazgeçmeniz zor.