bugün
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak18
- kendini bir görsel ile anlat20
- xdearm10
- jose mourinho34
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak9
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein14
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190555
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
Sıradan bir hikaye.
Sonu belli.
Başı belli.
Hatta ve hatta, attığı her adımının izi sertleşmiş balçık misali zihninde tek tek belli.
Unutulmuşluğun o derin kuyusunda sildiği gözyaşları yağmur misali yüreğine sertçe inmekte.
Geçmiş ise çoktan ellerini boğazına geçirmiş, savunmasız bulduğu avını sindire sindire güçsüzleştiriyor.
"bir bardak çay koysana be usta" diyerek baktı uzanan belli belirsiz dağlara. tepeler yüzlere, ağaçlar umutlara, gece ise onları örten bir yorgana dönüşmekte idi. Bir zamanlar üstünde olduğunu hissettiği insanlar ise şimdi birer yıldız misali ona gülümsüyordu.
"hemmen getiriyorum abi" sesi duyuldu genç elemanın. titrek elleri ile çayı tazeleyip, sigara küllüğünü bıraktı önüne.
Kim bilir kaç kişi çalışıyordu ailesinde. olmayan kast sisteminin 'orta halli aile' denen segmentine bile giremiyordu belki kendisi. Daha yapabilme ihtimali olan hataları yapmamış olan yeni bitme ağaç misali bir genç! Yanında, güneşe doğru koşacağına aksine çoğunlukla dibine kök salıp cüce kalan biri vardı.
bir yudum alıp kalkmak istedi, lakin, ayakları ona çoktan rest çekmeye yeltenmişti bile. onu hatırlamıştı çünkü. oturduğu masanın diğer tarafında beliren silüet böyle bırakılamazdı. kendisini bırakmak çok daha kolay olmuştu halbuki.
o hep içine ukte olan "peki şimdi mutlu musun?" sorusu ve ardından gelen sessizlik...
"biliyor musun, resimlerini hiç atmadım ben. daha doğrusu, atamadım. sana yaptığım onca şeyden sonra kalkıp bana evlenme teklifi ettin. kadınım olmak istedin. bu fedekarlığının yanında kanser olduğumu öğrenip arayıp sormaman bile içimi acıtamadı doğrusu. Aslında, belki azıcıkta olsa içimde yara açmadın değil ama bilirsin işte, ben böyleyim."
yine sessizlik...
Sonu belli.
Başı belli.
Hatta ve hatta, attığı her adımının izi sertleşmiş balçık misali zihninde tek tek belli.
Unutulmuşluğun o derin kuyusunda sildiği gözyaşları yağmur misali yüreğine sertçe inmekte.
Geçmiş ise çoktan ellerini boğazına geçirmiş, savunmasız bulduğu avını sindire sindire güçsüzleştiriyor.
"bir bardak çay koysana be usta" diyerek baktı uzanan belli belirsiz dağlara. tepeler yüzlere, ağaçlar umutlara, gece ise onları örten bir yorgana dönüşmekte idi. Bir zamanlar üstünde olduğunu hissettiği insanlar ise şimdi birer yıldız misali ona gülümsüyordu.
"hemmen getiriyorum abi" sesi duyuldu genç elemanın. titrek elleri ile çayı tazeleyip, sigara küllüğünü bıraktı önüne.
Kim bilir kaç kişi çalışıyordu ailesinde. olmayan kast sisteminin 'orta halli aile' denen segmentine bile giremiyordu belki kendisi. Daha yapabilme ihtimali olan hataları yapmamış olan yeni bitme ağaç misali bir genç! Yanında, güneşe doğru koşacağına aksine çoğunlukla dibine kök salıp cüce kalan biri vardı.
bir yudum alıp kalkmak istedi, lakin, ayakları ona çoktan rest çekmeye yeltenmişti bile. onu hatırlamıştı çünkü. oturduğu masanın diğer tarafında beliren silüet böyle bırakılamazdı. kendisini bırakmak çok daha kolay olmuştu halbuki.
o hep içine ukte olan "peki şimdi mutlu musun?" sorusu ve ardından gelen sessizlik...
"biliyor musun, resimlerini hiç atmadım ben. daha doğrusu, atamadım. sana yaptığım onca şeyden sonra kalkıp bana evlenme teklifi ettin. kadınım olmak istedin. bu fedekarlığının yanında kanser olduğumu öğrenip arayıp sormaman bile içimi acıtamadı doğrusu. Aslında, belki azıcıkta olsa içimde yara açmadın değil ama bilirsin işte, ben böyleyim."
yine sessizlik...
güncel Önemli Başlıklar