Aslında orta sınıf bir Türk kızıdır.
Televoleler,magazin foreverlar ile ülkemize giren pırıltılılardan sadece biridir.
Şimdi herşey alaşağı olunca diş bilemeye başladık hepimiz.
Oysa hiçbirimizin aklına gelmedi çıkıp karşısına 'bu hediyeler nereden geliyor' diye sormak.
Çünkü özendik hayatına.
Çünkü biz millet olarak özeniriz bu hayatlara..
Orta sınıf bir anne için en hayırlı kısmettir 'zengin koca'..
Çünkü biz kızlarımızı 'evlendirmek üzere' yetiştiririz.
Takriben 10 yaşında başlarız çeyizlerini hazırlamaya..
'Aklını kullan falancanın kızı bak nasıl bulmuş adamı' diye nasihat da ederiz.
Kızlar arasında yarış yok mudur..'bana sevgililer gününde gül yolladı,bir de kolye aldı'...
Haftasonları oturup izlemez miyiz magazin programlarını..Kim ne giymiş ,kıyafetini nereden almış..
Hatta çocuklarımızı yarıştırırız..Kocaman GAP yazılı kıyafetleri ile iki resimlerini mutlaka ekleriz facebook ortamına..
Meşhur 'et'lokantalarına gidip yiyebilen var mı yok mu düşünmeden 'bir aileyi doyuracak ebatta' etimizi yerken fotoğraflandırıp paylaşırız sosyal alemde..
Kolay yoldan para kazanana 'afferin işi biliyorsun' deriz,milletin ortasında şırrak diye cüzdan çıkaranın önünde eğiliriz,kocaman cipler trafiği ihlal etse ses çıkaramayız da misal Doğan marka araç sinyal vermese kıyameti koparırız.
iki şeritli yolu tek şeride indiriyorlar Ankara'nın Yıldız'ında pahalı arabalar da kimsenn gıkı çıkmıyor.
Ebru Gündeş işte bu gelenekten yetişmiş..
Bangır bangır izledik hediyelerini..
Ne iktidar ne dahi muhalefet çıkıp sormadı kocasına 'nereden buldun' diye..
Muhtemel O da sormadı..'para gelsin de nereden gelirse geldin' dedi..
Çünkü O'na da öyle öğretilmişti.
'Zengin koca bul,sırtını daya,üzerine mal mülk yaptır,çocuğu da doğur,sırtın yere gelmez'..
Oysa güzelce de sesi var kızcağızın..
Değdi mi sanatının en verimli döneminde bu sıkınıları sırtlamaya...
