son dünya kupası finali fransa ile italya arasında oynanıyordu. bu maç fransa milli takımı kaptanı Zinedine Zidane için aynı zamanda jübile maçı olması sebebiyle ayrı bir anlam taşıyordu. kupayı alacak ve kariyerini bu maçla taçlandıracaktı. maçın normal süresi 1-1 bitmiş, gollerden ilkini Zidane , diğerini Materazzi atmış uzatmalar oynanıyordu. 110. dakikada Zidane beklenmedik bir anda italyan oyuncu Materazzi'yi göğsüne attığı kafa darbesiyle yere yıkmış ve kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı. 10 kişi kalan fransa takımı moral bozukluğuyla çıktığı penaltı atışlarında 5-3 yenilerek dünya kupasını italyaya kaptırmıştı. kariyerinin bu en önemli maçında centilmenliğiyle bilinen müslümanların yüzakı Zidane' ın yaptığı hareket çok eleştirilmiş, akabinde Materazzinin ettiği küfürden ötürü Zidane' ın kafa attığı anlaşılmıştı. herkes bir şeyler söyledi bu olay için ama istisnasız en güzel yorumu takım arkadaşı THiERRY HENRY yaptı:
"o mahallelerden belki düzgün bir adam çıkarabilirsiniz ama o adamın içinden o mahalleleri çıkaramazsınız."
tıp fakültesini kazandıktan sonra sanırım bir takım evraklarımı mezun olduğum Ankara Atatürk Lisesi' nden almak üzere tekrar Ankara' ya gitmiştim. abdi ipekçi parkı ile kurtuluş arasında yeralan pazaryerine bakan apartmanlardan birinin bodrum katında kalıyorduk. içeri girilince bir salonda buluyordunuz kendinizi. diğer yaşam (?) alanları buranın etrafına dağılmıştı. bu evi, benim olmadığım bir yağmur sonrası su ( dahası lağım ) basmış, zaten pek olmayan ev eşyası bu sebeple kullanılmaz duruma düşerek kiracılarını daha bir zor koşullara mecbur etmişti. benim gelişim tam da bu yokluğun kendini iyice hissettirdiği bir zamana denk gelmişti. abimle beraber akşam olunca bir araya geliyor ve diğer üniversite öğrencisi arkadaşlarla belediyenin dağıttığı beleş akşam yemeğini yemeye gidiyorduk. paramız olunca da devlet tiyatrosu, cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasına ...
yoksul mahallelerin yoksul evlerinden her zaman futbolcu hikayeleri çıkmaz. o evden çok güzel insanlar çıkıp çok zor yollardan çok güzel yerlere yürüdü, onlardan biri de artık o evlerden çıkmış bile olsa o evleri yüreğinden çıkarmayacağına inandığım, dün itibariyle ekonomiden sorumlu devlet bakanı olan mehmet şimşek'ti.