hiçbir şeyi tam olarak bilmeyen, "kafası o kadar dolu ki kendini ifade edemiyor" dedirten, halbuki öyle olmayan liberal tuhaf bir insan.
temettü anlayışı (orijinali hocaefendiye aittir) ile garip bir şekilde amerikancılaşan, antin kuntin batılılaşan çoğu türk insanı gibi genç yaşında başına bir yurtdışı gezisi konmuş, kendisi de "ne biçim ülkede yaşıyormuşum lan ben" demeye başlamıştır gıt gıt. (gıdak)
bu anlayıştaki zavallı türk gençleri ne buldum delisi olarak adlandırılabilirler. bu arkadaşlar gittikleri ülkedeki ferahı gördüklerinde, o feraha nasıl ulaşıldığı ile değil, türkiye'nin neden o feraha ulaşamadığı üzerine kafa patlatırlar.
patlatırlar deyince de öyle kafa yormazlar. karşılarına çıkan katı kutu ne varsa ona saldırır ve onda suç bulurlar.
altan kardeşimiz de kemalizm'le, atatürkçülükle, devletin ideolojisi ile kafayı bozmuş vaziyette. ona göre bunların hepsi militarist. anti demokratik. tu kaka.
şu ülkede kaç nesil, kaç insan var, hala da varlar, bu kemalizm'den rahatsız olmayan, hür yaşayan, hür düşünen... o halde altan'ın derdi ne?
söylemek lazım: bilmeden bilir gibi yapmak için kendine küfretmen lazım. o kadar küfretmen lazım ki hele, insanlar "ulan herif çok acılı. çok ezik. acıdım vallahi billahi" desin de kol kanat gersin.
çok var bu arkadaşlardan. hayatı boyunca devlet kesesiyle, onun bunun kesesiyle, sağdan sola, ihtilalcilikten devrimciliğe, komünizmden ülkücülüğe dolanan duran. hepsi bir yerden dürtükleniyor. maşa değiller, çok da iyi niyetliler ama; kendileri bile ne niyetlerinin farkında değiller.