dedesine ve anlattığı hayaletli hikayelere çok düşkün bir çocuktu. fakir bir ailenin en büyük çocuğuydu.
burs alarak hukuk okudu ama tanıştığı yazarlardan etkilenerek hukuku bıraktı. bir süre gazetelerde çalıştı ama talihsizlik yakasını bırakmıyordu ki çalıştığı gazete kapandı. ilk zamanlar ansiklopedi satarak geçinmeye çalıştı ama olmadı. sonunda sokaktaki şişeleri satarak para kazandı.
karısı mercedes ile evlenince düze çıktı çıkmasına ama bir gün yolculuğa çıktıkları sırada aklına harika bir roman fikri geldi. hızla eve döndü ve sekiz ay boyunca odasından sadece yemek yemek için çıktı. evde çalışan biri olmadığı için de karısı elde ne var ne yok sattı.
komşuların yardımlarıyla yaşamaya devam ettiler denebilir. velhasıl roman bitti bitmesine ama yayınevine postalayacak para yoktu. borç aldılar ve romanı ikiye böldüler karısıyla. rivayete göre karısı az kalsın ikinci bölümü yollayacakken fark ediyor. sonunda bu fakir hayatın sefası marquez ve ailesini de kucaklıyor. nasıl mı? yüzyıllık yalnızlık kitabı dünya çapında tam 10 milyon kopya satıyor ve yazara nobel ödülü'nü kazandırıyor.
vay canına değil mi...