bugün

türk öğrencisinin yaşa göre sosyal hayatı

canım ülkemiz türkiyenin güzide çocuklarının 6-24* yaş arasında ki dönemlere göre sosyal hayatındaki değişimdir.

not : ayrıca bu başlıkta yapılacak olan sınıflama geneldir yani ortalamaları baz alır. devlet okulundan mezun, memur çocuğu gibi.

1)- 6-12 yaş arası öğrenciler , aslına bu aralıkta öğrencilerin hepsi neredeyse aynıdır sosyal hayatları okul , ev, dışarıda oyun oynama arada akrabalara gitme ile sınırlıdır. her daim ebeveynleri gözetimindedirler. aile tarafından genel olarak okul dışında bir aktiviteye yönlendirilmezler.

2)- 12-15 yaş arası öğrenciler, yıllarca gidilen ilkokulun etkisi yavaş yavaş yavaş kırılmaya başlar. artık ödev yapmayınca gece uyamayan, öğretmeninden ve ebeveynlerinden korkan yeni yetmelerin yerini hiç kimse almamıştır hala bu etkenlerden baya çekinirler ancak eskisi kadar takmazlar. aileleri belki dershaneye yazdırmıştır bu sayede eve girilmesi gereken saate genişleme olur, hafta sonları mecburi dışarı çıkılır. öğrencilerimizin sosyal hayatında büyük bir kırılma noktasıdır bu dönem. ergenliğinde etkisi ile ilk isyankarlık sinyalleri gelir. fuck the system, fuck the deneme sınavı, ödev, kim siker yalova kaymakamını tarzında serzenişler artar. öğretmenlerle çatışmak, ters düşmek bir cooluk göstergesidir. hem kızlar için hem erkeler için karşı cins önemlidir. tüm bunların etkisiyle okul, ev, sokak arasında geçen sosyal hayata okuldan kaçıp internet kafeye gitme, ebeveynlere benim dershanede etütüm var deyip karşı cinsle yada arkadaş topluluğu ile kafelere gitme, ucra köşelerde bira içme ve bunu büyük bir şey sanma da eklenir. ayrıca hala okuldan başka ilgilendiği bir şey yoktur ve bunda ailenin suçu çoktur. aslında bu dönem öğrencimizin gelecekteki sadece sosyal hayatını değil bütün yaşamına etki edecektir.

3)- 15- 18 yaş arası öğrenciler, geldik en karışık döneme. bu dönemde öğrencimiz liseye geçmiştir. artık okuldan başka bir şeylere ilgilenmek istediğinin farkında olur ama yaş olarak geride kaldığını düşünür ve bunu gerçekleştiremez. zaten bir çok arkadaşı sınava hazırlanmak için basketi, futbolu bırakmadı mı? eğer liseye geçen öğrencimiz sınavı kazanmadıysa arkasında ona ve ailesine göre büyük ancak ileri ki hayatına göre küçük bir yara bırakmıştır. sınavı kazanamayan öğrenciler aslında üç kısımda incelenir.

ilk kısıma dahil olanlar, derslerine daha çok bağlanır ve gittikleri düz lisede çok başarılı olurlar. hedefleri lise sınavını kazanan komşu çocuğunun, kuzenin aslında ondan üstün olmadığını ve ezik olmadığını kanıtlamak ve hedefine ulaşıp hayallerine bir adım daha yaklaşmaktır. diğer öğrenciler bu çocuk nasıl sınavı kazanamadı da bizim okula geldi şeklinde şaşırırlar ancak gerçek rakiplerine baktığımızda orta halli, iyi bir öğrenci olmaktan öteye geçemeyecektir. işte bu tip öğrencilerimizin sosyal hayatı tekrar bir geriye dönüş yaşar. ev, okul, dershane arasında geçer. sınavları genel olarak hep iyidir. arada küçük kaçamaklar yapıp akraba ziyaretine, okul çıkışı hemen dershaneye gitmek yerine arkadaşları ile biraz dolanmak gibi. bu arkadaşlar işin sonunda güzel bir üniversiteye gireceklerdir ama hedefleri olan yer midir bilinmez.

ikinci kısma dahil olanlar, bu arkadaşlarda hiç bir şey değişmemiştir. hala vur patlasın , çal oynasın tarzında bir eğitim hayatı vardır bir çoğunda önemli olan öss , ben onun kadar çalışsam tıp kazanırım gibi mantık dışı önermeler öne çıkar. eskiye nazaran daha bir cesurdur. okul çıkışında mutlaka bir yerlere takılırlar, internet kafe, bilardo, belki basket, futbol oynama gibi etkinlikleri vardır. dersten kaçmak hala yaygın bir adettir. devamsızlıklar hunharca harcanır. dershane ve okul zaman öldürme yeridir. karşı cinsle olan etkileşim artık sıra dışı olmaktan çıkmıştır. onlara sorarsan çok eğlenceli, macera dolu bir hayatı vardır ama dışarıdan bakan birine göre bir önceki paragrafta anlattığımız kişiden sosyal hayat bakımından hiç bir fazlası yoktur. hatta ileride onlara imrenecektir. tabi ki böyle devam edip üniversite sınavında ya başarısız olacak yada istemediği bir bölümde, üniversitede okumak zorunda olacaktır. asıl hezeyan burada başlar.

üçüncü kısıma dahil olanlar, bu arkadaşlar aslında ikinci kısma dahil olan öğrencilerin son sene üniversiteye hazırlanma senesinde evrim geçirip ders çalışan tipleridir. bir anda bütün umursamazlık yerini sınav stresine bırakır öbür arkadaşları ona hayret içinde bakar. sosyal hayatı tekrar ev,okul, dershane olmuştur. sonuç bazen şaşırtıcı derecede iyi olabilir bazende şaşırtıcı derecede kötü.

önceki anlattıklarımız liseye giriş sınavını kazanamayan öğrencilerdi. şimdi bu sınavı kazananlar var bu arkadaşlar genel olarak zaten belli bir düzeyin üstündedir. dersleri, okulu en takmayanı bile belli bir seviyenin üstündedir. özellikle son sene kasmaları ile ünlüdürler. sosyal hayat olarak aile baskısından sıyrılmışlardır artık çünkü onlar kendilerini bir kere kanıtladı aileleri onlara bu konuda güvenir, onlarda kendilerine tabi. liseye giriş sınavını kazanamayan öğrenciler tarafından inek, anti sosyal gibi yakıştırmalara layık görülseler de genel olarak onlardan daha sosyaldirler nedeni ise kendilerine bir kere kanıtlamış olmalarıdır işte tek neden bu. öğrencileri sınıflandırmaya yarayan neden.

4)- 18-24 yaş arası öğrenciler artık öğrencilerimiz iyi yada kötü bir üniversiteye yerleşti bekletileri çok yüksek çünkü yıllarca onlara dikte ettirilen hayatın, anlamı , yaşamanın koşulu olan ulaşılmaz şeye ulaştılar. şimdi üniversite de sosyal olmak sadece öğrencinin kendisine değil, çevresine, maddi durumuna dolayısı ile ailesine, bulunduğu konuma da bağlıdır. şimdi olanları inceleyelim.

birinci kısım : bu kısımdakiler ailesi ile kalır. maddi durum olarak orta hallidir ancak yinede eskiye göre çok daha sosyaldir. gerçek sosyalliğin kafelere gitmek olmadığını anlamış bir nevi ufku genişlemiştir. mutlaka düzenli gittiği bir kulüp vardır. geceleri dışarı çıkar, yılda bir arkadaş grubu ile şehir dışı turları yapar. yaz tatilinde uygun fiyatlı yurt dışı turlarına kadar gider bu durum* sevgilisi vardır onunla zaman geçirmeyi sever.

ikinci kısım : bu kısımdakiler de ailesi ile kalır. ancak zor arkadaş edinir, bağlanamaz, güvenemez içinde bir korku vardır çünkü. her zaman hayatına müdahale edilmiştir bir sorun çıkmıştır. bu kişilerin annesi, babası mutlaka bir şeylere itiraz eder. bazen manevi olarak desteklemez çoğu zamansa maddi olarak. bu arkadaşların ebeveynleri çocuklarını hala ilk okulda sanarlar tek harcamalarının yol parası ve yemek parası olduğunu düşünürler. hala ders çalış diye uyarıda bulunurlar. çocuklarının eve geç gelmesi bile onlar için sorundur. bu gruba dahil olan şansız arkadaşlar içlerindeki potansiyeli ortaya çıkaramaz. bir süre sonra arkadaş çevresinde görünmez olur, yapılan planlara çağrılmaz çünkü zaten gelmeyecektir. hayatının en güzel yıllarını heba etmiş olur geriye döndüğünde çok keşkesi olacaktır.

üçüncü kısım : bu arkadaşlar şehir dışında kazanmışlardır. ailelerinin olmaması başta onları zorlasa da sonuç olarak daha özgürdürler bunun farkına varma süreci 1 eğitim dönemi kadardır. artık ailesi ile yaşarken gece eve maksimum 11 de gelen çocuğun artık kendi yaşam alanı vardır bazen arkadaşında kalır sabahlara kadar sokaklarda arkadaşları ile takılır. sevgilisi vardır. ailesinden uzak kalmanın etkisi ile sevgilisi ile daha çok yakınlaşır. ama bu gruptaki arkadaşları kısıtlayan bir etkende herkeste olduğu gibi maddi etkenlerdir. bir çok planının önüne bu engel geçecektir.

dördüncü kısım : bu kısım üçüncü kısımla aynıdır. tek farkı ya bulunduğu şehrin imkanlarının ya da arkadaş çevresinin buna müsait olmamasıdır. hiçbir zaman kafa dengini bulamaz. böylece tamamen dış faktörlere bağımlı bir sosyal hayatı olur.

evet çok uzun bir inceleme yaptıktan sonra veda ediyoruz. umarım beğenmişsinizdir. ileride yabancı öğrencilerin sosyal hayatı incelemesinde görüşmek üzere.