bugün

orta doğu teknik üniversitesi

--spoiler--

Geçen sene tanıştığım bi eleman vardı ODTÜ'den. 'Abi' dedi. 'Ben' dedi. 'ODTÜ'de kaç tane ağaç var merak ediyorum.' dedi. Dedim 'oğlum nerden bileyim?' Dedi 'saycam ben.'. 'iyi ne b*k yersen ye' deyip derse gittim. Bu sözüme epey alınmış olacak ki deli gibi hırs yapmış ve başlamış saymaya ağaçları okulu bölge bölge ayırarak. Başlarda iplemedim, hatta hiç iplememiştim ama Dekatlondan çadır (yurda uzak yerlerde konaklamak için), Filli boyadan da boya alınca(saydığı ağaçları işaretlemek için) ipledim. Dedim konuşayım bununla ama üşendim. Ortalıkta gözükmemeye derslere hiç gelmemeye başladı. Kendine göre felsefe de edinmiş sanki survivor'da, hiçbir şekilde ulaşamıyorduk. Bu sene okul açılmaya yakın beni aradı bu hafif sitemkar. 'Saydım AHAnda bu kadar ağaç var. Dönüyorum artık medeniyete ilk senle iletişim kuruyorum' deyip kapattı. Yanlış olmasın yaklaşık iki buçuk saat sonra tekrar aradı. Ağlıyordu ve telefondan resmen ateşler çıkıyordu. 'Lan bu Godumun başganı ağaçları kesmiş, ben şimdi ne b*k yiyecem, gitti bütün emeklerim boşa' gibilerinden yarım saat salya sümük sövdü başgana. Ben de bu durumuna çok üzülüp ona yeniden oyalanacağı bir fikir sundum. 'Kanka boşver. Canını sıkmaya değmez. Bak benim aklımda daha enteresan bir fikir var.' dedim ve söyledim. '5 yıllık bir süre içerisinde ODTÜ'deki bütün tuvaletlere sıçmaya ne dersin?'. *

--spoiler--