genel kanının aksine, sadece ergenlikle alakalı olmayan ve bazen sadece bir "an"ı kapsamayan durumdur.
siz kendinizi çok iyi ifade edebiliyorsunuzdur ama yaşanmışlıklarınız karşınızdakilerden çok farklıdır.
ne kadar anlatsanız da çırpınsanız da karşınızdakiler derdinizi anlamazlar. bunun sinirle, eksen kaymasıyla vs. alakası yoktur.
siz yalnız bir anne tarafından, bin bir güçlükle büyütülmüşsünüzdür mesela; kapılarınız, duvarlarınız vardır. ailesinde bir kez bile problem yaşamamış eşiniz, sizin aileye bakış açınızı asla anlamaz. sizi çok sever, ama anlamaz. annesiyle günlere katılmıyorsunuz diye eşiniz ve kayın valideniz size bozulur; ama mutsuz olduğunuz bir eylemi neden yapmak zorunda bırakıldığınızı anlayamazsınız; anlatabilirseniz sizi anlamazlar.
böyle basit şeylerden canınız yanar bazen.
sizi anlamadıkları için yaptığınız her şey onlara boş gelir; sizin önemsedikleriniz gerçek dünyada çok önemsizdir aslında... çünkü sizin dünyanızın gerçekliğini anlamazlar bir türlü.
hatta, siz kendinizi ifade etme gücünüze öyle çok güvenirsiniz ki, kitap yazmayı hayal eder, bunun için çalışmaya başlarsınız. oysa en yakınınızdakiler "evde oturup çocuğunuza bakmanız, böyle boş işlerle uğraşmamanız" gerektiğini düşünürler, anlamazlar sizi.
hatta bazen daha acısı, anlıyormuş gibi yapıp "bırak oyalansın" diye düşünürler; yazdıklarınızı merak edip bir kez bile okumamışlardır oysa. siz onların ne düşündüğünü çok iyi bilecek kadar anlarsınız onları ama onlar sizi asla anlamazlar.