Kalabalık ve özel terminal otobüslerinde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve bavulumda otlu peynir kokusuydu fanilam
Ben şoförüyle bir gün terminalde döner ekmek yeme ihtimalini sevdim
Üniversitenin bukart kokan mercedes 0 302 lekeli yollarında
bursa'da karbondioksit solunumuyla yaşanırdı o zaman
Özümlemeye başlardın herkesi
Ve bu anaerobik solunum öyle uzun sürdü ki
Adam gibi otobüs servislerini özlemeye başladım sonra
Bizim Hikmet şahin'lerımız vardı
Birde camların buğusuna yazı yazma imkanı
ter kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda yer kapmacaya başladık
Ben okulu uzatıyor olurdum, sen bırakıyordun
Geri kalanlar saldım çayıra mevlam kayıra
yeşil ve gri boyalarla 302 ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü kaportaya
Ve belediyeye inat bir küfürlerle
Abilerimizden öğrendik terminale bursarayı getirme hayallerini
bursa'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu
Ve kapalı mekanlarda fortçuluğu öneriyordu hayvan dürtüleri
Oysa mercedes benz'de hiç değdirmedim ben
arka kapıda tartışılan aşkım olmadı benim
kampüsçe gidilen terminalde kıçımıza batan tutma yerlerini saymazsak.
bursa'ya usul usul kar yağıyordu
Ve belli bir saatten sonra terminale gitmeyi önermiyordu olay tv
Oysa hiç zamanında varmadığım olmadı benim
Ve hiç bir otogar anonsunda geçmedi adım
kalabalığın ortasında sevimli bir çocuk yüzüydü scarface
Sana beddualar geliştiriyordum belediyecilik faaliyetlerinde
Ama sen yoktun
Ben seni beni sevebilme ihtimalini seviyordum
Sunni teneffüs gereken seyahatlerimde özel terminal otobüsü beni hep zamansız, amansızca
Bir otogar griliğine götürüyordu
Ben senin benimle Terminale gelebilme ihtimalini seviyordum
Ben senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum
Yaz sıcağındaysa koltuk döşemesi çekiyordu tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
Sonra otobüs oluyordum
Kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
Ne yana baksam kampüs ve terminal sanıyordum bursa belediyesinin yalancı yeşilliğini
Otobüs oluyordum bir süre
Yanımızdan geçen bursarayla yarışıyordum
Yanağım otobüs camının garantisinde
Otobüs oluyordum bir şehirden bir ilçeye
peronlara yaklaştıkça büyüyordum
Şoförün sesini başına koyuyordum küfür listesinin
Korkmuyordum
Sonra iniyordum otobüsten
tee üniversiteden buraya kadar gelen
Ömrümün en uzun
Ömrümün en kısa
Ömrümün en çocuk
Ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum
Çünkü sonunda evde oluyordum
otobüs gibi kokuyordum sonunda
Kalabalık ve özel terminal otobüslerinde vazgeçtim çocuk olmaktan
Ve bavulumda otlu peynir kokusuydu çoraplarım
Ben seninle bir gün bekleme alanında
Ben seninle sadece binmek zorunda kalanların gittiği bir yol boyunca
Ben seninle uludağ'ın mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
görüklenin herhangi bir çim alanında
Ben senin herhangi bir öğrenci elinin terli terminal otobüsünde olma ihtimalini sevdim
BEN SENiN BENi SEVEBiLME iHTiMALiNi SEVDiM hikmet şahin...
bu şiirsel-cover'ı yıllarca uludağ üniversitesi öğrencilerini mahkum ettiğin yeşil ve gri renkteki özel terminal otobüslerinden özellikle 93 numaralı en getto otobüslerine ve kooperatifine yazdım...