sylvia plath

entry175 galeri video3
    91.
  1. Depresif ve feminist bir şair/yazar. Eşi Ted Hughes'ın başarısının gölgesinde kalması ve eşinin kendisini aldatması depresyonunu ilerletmiştir. Birçok kez intihar girişiminde bulunmuş ama hep sağ kalmıştır, sonuncusuna dek. Sonuncu intiharında da ölmeyeceğini düşündüğüne inanılır fakat bakıcının geç geleceğini hesaba katmamıştır. Fakat eşine boşanma davası açtığı sıralarla bunu yapması çoğu insana gerçekten ölmek istediğini düşündürür. Youtube'da kendi şiirlerini kendi sesinden dinleyebiliriz. Ve en çok alıntılanan şiiri:

    bayan lazarus

    işte yine yaptım
    her on yılda bir
    böyle bir tane beceririm

    bir tür ayaklı mucize, tenim
    bir nazi lamba siperliği kadar parlak,
    sağ ayağım

    tüy kadar hafif
    yüzüm ifadesiz, incecik
    yahudi kumaşından.

    çözün kundağı
    ah, sevgili düşmanım.
    korkutuyor muyum?

    burnu, göz bebekleri, 32 dişi yerli yerinde mi?
    acı nefesi
    ertesi gün yok olacak.

    yakında, çok yakında
    vahim bir öldür gücü
    evimde, etimde olacak

    ve ben işte gülümseyen bir kadın.
    daha sadece otuzunda.
    ve kedi gibi dokuz canlıyım.

    bu üçüncü sefer.
    ne lüzumsuzluk
    on yılda bir imha.

    bu ne çok iplik.
    çekirdek yiyen kalabalık
    itişir içeri görmek için

    ellerimi ayaklarımı çözmelerini
    muhteşem soyunmalar.
    baylar, bayanlar

    bunlar ellerim benim,
    bunlar dizlerim.
    bir deri bir kemik olabilirim, farketmez,

    ben de onlardandım, tek tip kadın işte
    ilk seferinde on yaşındaydım.
    kazaydı.

    ikinci seferinde istedim
    bitirip gitmeyi ve hiç daha dönmemeyi.
    üstüstüme kapaklandım.

    tıpkı bir midye gibi.
    tekrar tekrar bağırmaları gerekti çağırmaları
    ve üstümden ayıklamaları inci gibi parlak yapışkan solucanları

    ölmek
    bir sanattır, herşey gibi.
    özellikle iyi yaparım.

    bir ölürüm ki, cehennemden gelir gibi olurum.
    bir ölürüm ki, adeta hakikaten olurum.
    sanki gider gibi bir davete.

    bunu yapmak çok kolay bir hücrede
    ölmek ve kımıldamamak
    ölüyü oynadığım tiyatroda sıranın gelmesi gibi

    güneşli bir günde geri gel
    aynı yere, aynı yüze, zalim
    eğlenen çığrışlara:

    'mucize!'
    işte bu yere yıkar beni.
    ama bir bedeli var.

    yara izlerime bakmanın, bir bedeli var.
    kalbimi dinlemenin
    hakikaten çalışıyor.

    bir bedeli var, çok büyük bir bedeli var.
    bir sözün veya bir dokunuşun.
    ya da biraz kanımı akıtmanın.

    bir tutam saçımın veya elbisemden bir parçanın.
    eee, herr doktor.
    eee, herr düşman.

    sizin eserinizim ben,
    paha biçilmez,
    altın topu bebeğinizim

    bir çığlığa eriyen
    dönüyorum ve yanıyorum.
    gösterdiğiniz alakaya aldırmadığımı sanmayın.

    kül, kül
    külü eşele bak.
    etten kemikten eser yok.

    bir kalıp sabun
    bir nişan yüzüğü
    altın bir diş.

    herr tanrı, herr şeytan
    savulun
    savulun.

    küllerin arasından
    doğrulurum kızıl saçlarımla
    ve çıtır çıtır adam yerim.
    1 ...