her temas iz bırakır

entry36 galeri
    25.
  1. bir arkadaş ortamında (yamulmuyorsam sene 2007 olmalı) bu kitabı elinde tutan bir arkadaş vardı, -nedir falan, derken, -daha yeni elime geçti, okumadım, dedi. okudum güzel bir kitap diyeydi işte bunlar olmayacaktı...

    behzat ç. dizisini ikinci bölümünde tesadüfen denkledim, sonra üçüncü bölümünü izleyeyim lan güzelmiş diye düşünürken unuttum, sonra bir ekşi sözlük zirvesinde goygoy bu dizi etrafında dönerken kimse de yarısında bıraktım falan demedi, dizi bildiğin izleniyor, nedir mevzusu bir bakayım dedim. meğer benim ikinci bölümünü izleyip unuttuğum dizi oluyor kendileri.

    oturdum birinci bölümden itibaren daha sonradan da tv'den tamamını izledim dizinin. kalkıp da dizi hakkında yazmanın manası yok, bitti gitti işte.

    sonra bahsi geçen kitabı okumaya başladım, yazar her behzat ç. dedikçe benim gözümde amirim canlanıyor, her hayalet deyince yine öyle, boktan yani.

    kitabı okurken farklı hayaller kuramıyorum, behzat ç.'yi kafamda başka kalıba sokamıyorum, misal kitapta fazla küfür etmez, ben cümle sonuna bir küfür koymalıydı diyorum.

    harun'un patavatsız davranışları, lambur lumbur bir adam oluşunu, lan şurada bir pot kırsa da gülseydim davranışları kitapta yok.

    yine açın önde gideni orası ayrı...

    akbaba kitapta neredeyse hiç geçmiyor, ölmeye yakın insanların tahmini yaşam süreleri hususunda ve her cinayet mahaline ilk damlayan olmak dışında adı geçmiyor, hayır insan koca kitaba bir diziyi sığdıramaz orası ayrı ama garip de bir beklenti oluyor insanda.

    netice itibariyle, dizisi, filmi yapılan kitapların önce kendilerini okumak daha hoş sanırım.
    0 ...