rené guénon 15 kasım 1886'da fransa'nın blois kentinde doğdu. babası katolik bir aileden gelmiş bir mimardı. guénon, formel eğitimini matematik, felsefe ve edebiyat alanında gördü.
üniversite eğitimini 1916'da modern matematikteki sonsuz sayı kavramına getirdiği özgün bakışını tezleştirdiği "leibniz ve sonsuz küçüklerin hesaplanması" (leibniz and infinitesimal calculus) adlı çalışması ile tamamladı. ancak sonrasında 1921 yılında jacques maritain'in danışmanlığında "hindu öğretilerinin tetkikine genel giriş" (general introduction to the study of hindu doctrines) adlı doktora tezi jüri tarafından kabul edilmedi. bunun üzerine akademik çalışmalarına son verdi.
1906 yılında paris'e gitti ve manevi yönden kendisini tatmin etmeyen katolik öğretiden uzaklaşarak yeni yeni gelişmekte olan ruhçu (spiritüalist) gruplarla görüşmeye, fikir alış verişinde bulunmaya ve yapılan ruhçu faaliyetleri incelemeye başladı.
guenon, 1906'da daha sonra dr.gerard encausse tarafından yönetilen okült hareketin öncüsü olan ecole hermetique'in kurslarında katıldı. daha sonra papus'un bazı inançlarını (ruhçuluk, reenkarnasyon) reddetti. 1908 yılında martinist arkadaşlarının da teşvikiyle kısa süre devam etmiş olan orde du temple renove (o.t.r)nin kontrolünü üstlendi. 1909'da okültizm ile tüm ilişkisini keserek o.t.r.den ayrıldı. 1909'da tarihi katarcılığın (catharism) otantik bir yeniden inşası olduğunu iddia eden eglise gnostique'a katıldı. piskoposluk unvanını kazandı ve palingenius adını aldı.
1906-1908 yılları arasında spiritüalist, okültist ve gnostik gruplarla ilişki içinde kaldı. daha sonra hakikate ulaşmak için sahih bir gelenek haricinde bir yol izlemenin yanlış olacağını ve hakikatten saptıracağını ortaya koyarak ruhçu gruplarla ilişkisini kesti.
1909 yılında onun yönlendirmesine katılan eglise gnostique'den bazı arkadaşlarıyla birlikte "la gnose" (irfan) adında ezoterik konuları ele alıp işleyen bir dergi kurdu ve la gnose'un editörü oldu. dergi 1912'e kadar çalışmalarına devam etti.
içine girip çıktığı gruplardan birinde önceden müslüman olmuş ve abdulhadi ismini almış olan fransız ressam gustav ageli ile tanıştı. ageli ile tanışmasının ardından onun yönlendirmesiyle incelediği islam'dan etkilenerek 1912 yılında müslüman oldu ve daha sonra mısır'a giderek şazeliye tarikatı şeyhi abdurrahman eliş el-kebir'e intisap etti. intisabının ardından arapça makalelerde ve günlük hayatında kullandığı abdülvahid yahya adını aldı.
mısır'dan döndükten sonra tradsiyonalizme dair çalışmalarını yoğunlaştıran guénon 1930'da eşinin vefatı üzerine tasavvufu daha derinden incelemek gayesiyle mısır'a gidip yerleşti ve şeyh muhammed ibrahim'in kızı fatma ile evlendi. vefatına kadar kahire'de yaşamına devam etti. mısır'dayken mümkün mertebe insanlardan uzak ve olabildiğine küçük bir çevre ile ilişkisini sürdürürken arapça yayın yapan el-maarif dergisinde yazılarını yayınlamaya devam etti.
guenon, metafizikten geleneksel ilimlere ve modern insanın hayatındaki açıklıklara kadar geniş bir sahada eserler verdi. kitaplarının esas konusu genel olarak çeşitli geleneklerle modern dünya arasındaki tezatlık oluşturmaktadır. bunu yaparken de en büyük dayanağı akıl (entelekt) ile profan aklın (raison) arasındaki farktır. çok iyi analiz ettiği modern batı'yı geleneksel medeniyetlerden sapma ve hatta bir "hastalık" olarak gören guenon, iyileşmenin tek yolunun doğu'daki geleneksel öğretilerin temelinde yer alan hakikatlerin (sophia perennis) yeniden keşfi olduğunu ileri sürer.
bütün hakiki dinlerin aynı ilahi kaynaktan gelip kuralları itibariyle değişkenlikler arzeden uyarlamalar olduğunu öne süren guenon, hinduizmin doğuştan hindu olanlara açık, hristiyanlığın ise inisiyatik niteliğini yitirmiş, yahudiliğin de ırki bir nitelik sergilediğini ifade etmiştir. kendisine manevi yol olarak modern dünyada inisiyatik niteliğini koruduğunu düşündüğü islam'ı (tasavvufu) seçmiş ancak eserlerinde ırki ve zihni yakınlıkları sebebiyle batılı zihniyetine daha uygun geleceğini düşündüğü bir dil olan hinduizmin dilini kullanmıştır. bunda maksadı gerek islam'a bakışı çok dar ve olumsuz olan batı insanına -kendisinin de hıristiyan öğretiye olan soğukluğunun da etkisiyle- anlatımının daha kolay olacağı için gerekse de gelişmekte olan hind hayranlığından istifade ile geleneğin çok kapsayıcı bir yüzü olan hindu tradisyonunu temel alarak hakikati anlatmaktı. bununla birlikte kendisine bir yol arayışı ile başvuran hiç kimseye hindu dinini tavsiye etmediği belirtilmektedir. neticede onun en büyük amacı okuyucularına manevi bir yol bulma konusunda imkanların bulunduğunu göstermekti. yine de şu söylenmelidir ki o okuyucuları için hiçbir geleneği diğerine tercih etmemiştir.
kendisi de tradisyonalist ekole mensup olmakla birlikte frithjof schuon gibi yazarlar guenon'un hristiyanlık ve birkaç başka konudaki görüşlerine katılmamışlardır. yazarlar arasındaki böylesi farklılıklardan ötürü batıda guenon takipçileriyle schuon takipçileri arasında belirli bir ayrıma giden kimseler de bulunmaktadır.
sembolizmde de bir üstad olan guénon, tradisyonel doktrine dair derin ve net tespitler yapmakla birlikte modern matematiğe getirdiği yorumlarla da dikkat çekmektedir. "guénon ve matematiksel sonsuz" yazısında bekir s. gür onun bu yönü için : "matematiksel sonsuz'u incelediği tezinde modern matematiğin sonsuz ile ilgili alanları için doğrudan "matematiksel sonsuz diye bir şey yoktur" der: çünkü bir tane sonsuz vardır, o da ancak metafiziksel sonsuzdur! 1, 2, 3... gibi bir sayı dizisinin sonsuz değil, olsa olsa, belirsiz ( indefinite ) olduğu söylenebilir" diye yazmaktadır.
yirminci yüzyılın içinde bulunduğu buhrana hakikat perspektifinden ortaya koyduğu tespitlerle tradisyonalist (gelenekselci) ekolün doğmasını sağlayan ve bu sayede ezoterik ve mistik yol arayışı içinde olan bir çok insana akaide bağlı sahih -ortodoks- manevi yol ile sahtekarlık ve sapmalar arasındaki ince ve derin farklılıkları göstermek suretiyle bir rehber olmuş olan büyük mütefekkir guénon'un dar çerçevede sürdürdüğü yaşamı mısır'da 7 ocak 1951'de sona erdi.
eserleri:
east and west (orient et occident, 1924)
oriental metaphysics (la metaphysique orientale, 1939)
the crisis of the modern world (la crise du monde moderne, 1927)
the spiritist fallacy (l'erreur spirite, 1923)
insights into islamic esoterism & taoism (aperçus sur l'ésotérisme islamique et le taoïsme, 1973)
man and his becoming according to the vedanta (la crise du monde moderne, 1927) ,
the reign of quantity & the signs of the times (le règne de la quantité et les signes des temps, 1945)
introduction to the study of the hindu doctrines (introduction générale à l'étude des doctrines hindoues, 1921) ,
studies in hinduism (Études sur l'hindouisme, 1966)
initiation and spiritual realization (initiation et réalisation spirituelle, 1952) , traditional forms and cosmic cycles(formes traditionelles et cycles cosmiques, 1970) , insights into christian esoterism (aperçus sur l'ésotérisme chrétien, 1954) the multiple states of the being (les états multiples de l'Être, 1932) ,
perspectives on initiation aperçus sur l'initiation, 1946) ,
theosophy: history of a pseudo-religion (le théosophisme - histoire d'une pseudo-religion, 1921),
the metaphysical principles of the infinitesimal calculus (les principes du calcul infinitésimal, 1946),
the great triad (la grande triade, 1946) ,
the king of the world (le roi du monde, 1927)
türkçede bulunan eserleri:
hıristiyan mistik düşüncesi
büyük üçlü
alemin hükümdarı: dinlerde merkez sembolizmi
dante ve orta çağ'da dini sembolizm
doğu düşüncesi
doğu ve batı
geleneksel formlar ve kozmik devirler
inisiyasyona toplu bakışlar 1-2
islam maneviyatı ve taoculuğa toplu bakış
kadim bilimler ve bazı modern yanılgılar
maddi iktidar manevi otorite
manevi ilimlere giriş
modern dünyanın bunalımı
vedanta'ya göre insan ve halleri
niceliğin egemenliği ve çağın alametleri
ruhçu yanılgı
yatay ve dikey boyutların sembolizmi
savaş metafiziği ve sembolik silahlar (julius evola ile birlikte)
metafizik nedir (gabriel marcel, henri bergson, martin heidegger, ile birlikte)