bugün

bana bir şeyhler oluyor

"..sevmenin pek az çeşidi vardır gönül raflarında. birini, ya da bir şeyi, seversiniz, ya da çok seversiniz. ama iş "sevememeye" gelince, sonsuz seçenek vardır önünüzde. ister sinir olursunuz, ister gıcık olursunuz, iğrenirsiniz tiksinirsiniz, hatta sık sık nefret bile edersiniz. ne yazık. ne yazık insan, sevmeme çeşitlerine harcıyor mesaisini çoğunluk. oysa sevin dedi tanrı. adı "sevgili" olanlar bile karşılık istiyor kalbinin atış hızına. ben seni seviyorum ama dur bakalım sen de beni "benim seni sevdiğim kadar" seviyor musun? oysa sevin dedi tanrı. önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden, pazarlıksız sevin, sizi seveni de sevmeyeni de. oysa sevin dedi tanrı, önce sizi sevmeyenlerden başlayın işe, karşılık istemeden, pazarlıksız sevin, sizi seveni de sevmeyeni de. oysa sevin dedi tanrı, önce, sizi sevmeyenlerden başlayın işe..."

sözleriyle ne kadar "nefret" üzerine kurulu bir dünyada yaşadığımızı yüzümüze vurmayı çok iyi becermiş tiyatro oyunu. altan erkekli oyunculuğunu konuşturmuştur, en iyi performanslarından biridir.