bugün

yaz mevsimi

seveninin çok olduğu bir mevsim. ama galatasaray'la sözleşme yenilememiş felipe melo gibi 4 ay brezilya benim, abd sahilleri senin modunda takılmıyorsanız,3 ay tatil yapacak kadar babadan atadan zengin ya da yazlığında, bahçesinde ayağını uzatıp gazetesini okuyan, karpuzunu yiyen bir emekli değilseniz, daha olmadı 2 ay net tatili olan öğretmen değilseniz yaz mevsiminin gerçekten hiç bir çekiciliği yok ve sevenini anlamak zor. öğlen vakti etraftan gelen inşaat sesleri, otobüslerin içinde beraber istif olduğumuz, nefes bile zor aldığımız insanlar, iki adım yol yürüyünce götünden ter akması, başağrısı, uzanıp hiç bir şey yapmama isteği, her gün değiştirmezsen kokan tişörtler, sevdiğin gömleği, kot pantolonu, deri ceketi giyememek, tv'de kapısından girmek için kimimizin haftalık yevmiyesini teslim etmesi gerektiği beachlerde eğlenen ünlüleri aval aval izlemek ve son olarak inançlı olanlarımız için orucun da yaza denk gelmesi, yaz mevsimini sıkıcı, bir an önce geçmesi gereken bir mevsim yapan detaylardır.