bugün

bukalemundan mektuplar

pedikürlü ayaklar...

bembeyaz ayakların üzerindeki rengarenk ojeler. çıplak bir tenin başlama noktası..

yaz günlerinin berraklığıyla her yerdeler. mis kokuların arasında ilerletiyorlar kendilerine yük olan zarif bedenleri.
bakımlı sahipler; ojeli eller, rimelli gözler, fönlü saçlar, beyaz dişler..
hepsini koklamak istiyorum o zarif bedenlerin, hepsini öpmek.

sanat eseri pedikürlü ayaklar, ince ve özenle işlenmiş sürrealist figürler.

hiçbiri benim değil.

evlilik sürecine giren çiftler, evliliğin bu yolun son noktası olacağını ve evlenince, stres yaşadıkları her şeyin nihayetleneceğini zannediyorlar.
evlilik bir son değildir, bir başlangıçtır bence.

evlenince bir boşluğa düşmek diye bir şey olmalı.

yine de,

yalnızlık susuzluktan da zor...