insanlara verilen aynı miktarda alkol çeşitli faktörler yüzünden
aynı etkiyi göstermez. Vücutları daha küçük ve daha fazla yağ dokusuna
sahip oldukları için genellikle kadınlarda erkeklerden daha yüksek
bir alkol düzeyi olma olasılığı vardır ve bu nedenle alkol kadınları
daha fazla etkiler.
Alkolün etkileri içmeden önce yenen yemeğin miktarına da bağlıdır.
Mide ne kadar dolu olursa alkolün kana geçişi o kadar yavaş olur.
Böylece alkolün kandaki yoğunluğu da düşük olur.
Alkol zehirlenmesi kabaca kan alkol düzeyiyle paralellik gösterir.
Bu da beyindeki alkol düzeyini yansıtır. Alkolik olmayanlarda
25 mg/dl üzerindeki bir kan alkol düzeyinde hafif zehirlenme
belirtileri ortaya çıkar; bu belirtiler arasında duygulanım bozukluğu,
düşünme yetisi kaybı ve hareket bütünlüğünün bozulması bulunur.
100 mg/dl nin üzerinde bir kan alkol düzeyi olduğunda ise çift görme,
konuşma zorluğu ve belirgin bir hareket bütünlüğü kaybı görülebilir.
Alkol yoğunluğu arttıkça komaya kadar gidebilen sorunlar ortaya çıkabilir.
Zehirlenme genelde bir desilitre kanda en azından
80-100 mg alkol bulunması (80-100 mg/dl veya %0.1)olarak tanımlanır.
Bu sınırın çok altındaki düzeylerde bile birçok insan
hareket bütünlüğünü kısmen kaybeder ve tepki gösterme süresi uzar
(Örneğin araba kullanırken beklenmedik bir durumda
frene ne kadar hızlı basabildiğiniz gibi).**
(bkz: entoksikasyon)