bugün

steven seagal

bir oyuncunun en önemli görevinin filmdeki düşmanlarının ağzını burnunu kırması olmadığını idrak ettiğimden beri herhangi bir filmini izlemediğim, oyunculuğu geçenlerde izlediğimiz transformers'daki robotların bile gerisinde kalan, mermer suratlı, yüz kaslarından yoksun, dövdüğü adamlardan kırılan kemik sesleri gelen, en düşük sınıf aksiyon filmlerinin vazgeçilmezi olan amerikalı oyuncu. iyi bir aikidocu olduğu söylense de günlük hayatta bu meziyetini pek kullanamıyor zannedersem, zira mafyaya haraç vermek zorunda olduğunu okumuştum bir yerlerde. ayrıca filmlerdeki gibi artizlik yapamadan efendi efendi parasını verdiği mafya liderinin de george costanza'ya benzediğini duyduğumda * gülmekten yarılmıştım. zamanında amcamla bu yüzden çok dalga geçmiştik.