bugün
- esma bint mervan15
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması12
- fenerbahçe12
- 9 haziran 2024 fenerbahçe başkan seçimi9
- namaz kılmayan türk değildir14
- herkesle iyi geçinmek20
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi11
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi34
- anın görüntüsü18
- meral akşener15
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi23
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi15
- yazarların bira içme rekorları13
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu31
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- jose mourinho17
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- gideon reid morgan jj24
- zalbert ramstein9
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- gizli samyelin moderatör olması10
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190522
tiksindiğim bir söylem.
bundan yıllarca önce ortaokul yıllarında bir sınıfta 50 kadar öğrenci oturmuş ders dinliyorduk. sınıfta en arkada oturan, alnının tam ortasında derin bir yarası olan korkunç yüzlü esmer bir çocuk vardı. buna parelel eğer yanılmıyorsam fen dersimize giren tıknaz ve fakat çok keskin bakışlara sahip mütemadiyen sert görünümlü hiç şakalaşmayan, kızdığı zaman öğrencilerin favorilerinden tutup yukarıya doğru çeken (ki erkekler bilir bu çok acı verici bir şeydir kadınlar için empati paket ağda yaparkenki acı) bir öğretmen vardı.
hoca kapıdan içeri girdi. sınıf cümle tekmil sessizliğe gömüldü kara tahtanın sol üst köşesinde yazan dersin adı vs. sildi. silerdi. sevmezdi. hemen sınıfın sağına kurulmuş ekseriyetle metalden vücut bulmuş üstü verzalit ve yine verzalitten yapma sandalyeye kuruldu. masa pencerenin yanındaydı. okulun kuzeye bakan kısmı irice ber kaya parçasının üstüne kuruluydu. biz 49 normal öğrenci, tıknaz ve fakat keskin bakışlara sahip hoca ve korkunç yüzlü esmer çocuk tam da bu kaya parçasının üzerine inşaa edilmiş sınıftaydık. aşağı bakınca manzara korkunçtu lakin uzaklara, karşıya ufku bir testere gibi kesen dağlara doğru bakınca monet'in binbir çiçekli tablolarına bakar gibi oluyordu insan. yüksek dağların zirvelirinde kar, yarların bitiminde meşe, gürgen ve serviler onlardan kurtulan daha eğimli tepelerde açıklıklar ve bu açıklıkları örten yerden bitme otlar, çiçekler, makiler vs. tam bunların bitiminde epey sert akan turkaz rengi bir nehir ve nehri hemen hemen bıçak gibi kesen kayalar kayaların üstünde okul ve biz.
atmosfer böyleyken, karakterler öyleyken verzalit sandalyeye oturan hoca ayağa kalktı. kollarını sıvadı ve tahtaya bir şekil çizdi. kulak gibi.
anlatmağa başladı. çocuklar; kulak, kulak kepçesi, dış kulak yolu ve burası kulak zarı bakın bu üzengi kemiği kendi halinde bir küçük kemik vücutta dengeyi sağlar.
bu sırada arkadan en tipten karanlık bir yerden bir ses yükseldi. yav hee he.
herkes sustu. esmer çocuk ilk kez o kadar korktu. alnının ortasındaki yara utancından kapanır gibi oldu. bir sinek, bir kelebek, bir arı uçsa sanki sessizliği bozacak gibiydi. tesadüf o ki bir eşek arısı o güzelim renkleri ve arka ayaklarına sardığı polensi yüküyle sınıfa girdi. sessizlik bozuldu, denge dağıldı, hocanın keskin bakışları bir yalım gibi geçti öğrencilerin üstünde. esmer çocuk öksürdü. yapı diz çüktü dağlarda kar eridi vs. vs.
bundan yıllarca önce ortaokul yıllarında bir sınıfta 50 kadar öğrenci oturmuş ders dinliyorduk. sınıfta en arkada oturan, alnının tam ortasında derin bir yarası olan korkunç yüzlü esmer bir çocuk vardı. buna parelel eğer yanılmıyorsam fen dersimize giren tıknaz ve fakat çok keskin bakışlara sahip mütemadiyen sert görünümlü hiç şakalaşmayan, kızdığı zaman öğrencilerin favorilerinden tutup yukarıya doğru çeken (ki erkekler bilir bu çok acı verici bir şeydir kadınlar için empati paket ağda yaparkenki acı) bir öğretmen vardı.
hoca kapıdan içeri girdi. sınıf cümle tekmil sessizliğe gömüldü kara tahtanın sol üst köşesinde yazan dersin adı vs. sildi. silerdi. sevmezdi. hemen sınıfın sağına kurulmuş ekseriyetle metalden vücut bulmuş üstü verzalit ve yine verzalitten yapma sandalyeye kuruldu. masa pencerenin yanındaydı. okulun kuzeye bakan kısmı irice ber kaya parçasının üstüne kuruluydu. biz 49 normal öğrenci, tıknaz ve fakat keskin bakışlara sahip hoca ve korkunç yüzlü esmer çocuk tam da bu kaya parçasının üzerine inşaa edilmiş sınıftaydık. aşağı bakınca manzara korkunçtu lakin uzaklara, karşıya ufku bir testere gibi kesen dağlara doğru bakınca monet'in binbir çiçekli tablolarına bakar gibi oluyordu insan. yüksek dağların zirvelirinde kar, yarların bitiminde meşe, gürgen ve serviler onlardan kurtulan daha eğimli tepelerde açıklıklar ve bu açıklıkları örten yerden bitme otlar, çiçekler, makiler vs. tam bunların bitiminde epey sert akan turkaz rengi bir nehir ve nehri hemen hemen bıçak gibi kesen kayalar kayaların üstünde okul ve biz.
atmosfer böyleyken, karakterler öyleyken verzalit sandalyeye oturan hoca ayağa kalktı. kollarını sıvadı ve tahtaya bir şekil çizdi. kulak gibi.
anlatmağa başladı. çocuklar; kulak, kulak kepçesi, dış kulak yolu ve burası kulak zarı bakın bu üzengi kemiği kendi halinde bir küçük kemik vücutta dengeyi sağlar.
bu sırada arkadan en tipten karanlık bir yerden bir ses yükseldi. yav hee he.
herkes sustu. esmer çocuk ilk kez o kadar korktu. alnının ortasındaki yara utancından kapanır gibi oldu. bir sinek, bir kelebek, bir arı uçsa sanki sessizliği bozacak gibiydi. tesadüf o ki bir eşek arısı o güzelim renkleri ve arka ayaklarına sardığı polensi yüküyle sınıfa girdi. sessizlik bozuldu, denge dağıldı, hocanın keskin bakışları bir yalım gibi geçti öğrencilerin üstünde. esmer çocuk öksürdü. yapı diz çüktü dağlarda kar eridi vs. vs.
güncel Önemli Başlıklar