6 yaşından 9 yaşına kadar Motu Tane de bungalov evde yaşadım o zamanlar çok fakir olduğumuzu düşünüyordum, çünkü bu ada da sadece biz yaşıyorduk ve yabancı olan hiç bir insanla iletişim kurmamıştık, sanırım o dönem babam ruhsal problemler yaşadığı için bu adayı satın almış ve herşeyden kaçıp buraya yerleşmiştik.
ada hayatı eğlenceliydi kanoya biniyor yengeçlerle oynuyorduk, sonra annemle babamla sürekli kavga etmeye başladılar, annem benim okula gitmem gerektiğinden bahsdiyordu, babam da eşek yüküyle elmasımız var bir avuç bile ona ömrünün sonuna kadar yeter, okumasına gerek yok diyordu.
annem ağlamaya başladı, tamam maddi sıkıntı çekmeyecek ama çocuk baban gibi cahil kalacak ve oğullarını dövecek dedikten sonra babam yanağını tutup ağlamaya başladı, dedem babamı çok dövermiş onu anladım.
sonra babam telsizi açtı ve adaya helikopterimizi çağırdı, dedemin evine doğru yola çıktık, yozgat ı ilk defa gördüğümde dedem çok zengin biri olmalı diye düşündüm çünkü burası bizim adamızdan çok daha büyük bir yerdi.
bozok yaylasını çok sevmiştim orada çok mutluydum ama dedem hayatımıza müdahale ediyordu, babama zorla namaz kıldırıyor beni de cuma ya götürüyordu.
cami çıkışında allah rızası için karnımız çok aç diyen bir kadın be kucağındaki bebeğini gördüm ve o an çok üzüldüm. babamın bana oynamam için verdiği, parlak taşı bu dilenciye verdim, dilenci de o taşı eline ilk defa aldığında benim verdiğim tepkinin ayınsını vermişti.
hindistan cevizi koparmak için ağaca tırmanırken düşmüş ve elimi incitmiştim, ağacın altına oturup ağladığım sırada babam gelip beni sakinleştirmeye çalıştı ve bak şimdi sana ne vereceğim, elindeki parlak taşı görünce şaşırmıştım kayısı büyüklüğündeki ğarlak taşı elime aldım ama soğuk olduğunu hissettim ve ondan hoşlanmadım, ben bunu istemiyorum, bak şimdi küçük adam, bu taş çok değerli bir taş, insanlar buna isim bile taktılar ve kaşıkçı elması diyorlar, ve bu taşı zamanı gelince sende oğluna vereceksin dedi.
küçüğüm işte o zamanlar taşın değerli olduğunu bildiğim için dilenciye kaşıkçı elmasını verdim, teyze al bununla çocuğuna inek al ve süt içir dedim, kadın taşı alınca dedem olanları görüm olaya müdahale etti, bana bir tokat atıp yere düşürdü sonra kadının elinden taşı almak istedi kadın ısrarla vermedi, dedem en sonunda bir çanta dolusu para verdi kadına ve taşı geri aldı.
kayısı büyüklüğünde değersiz bir taş için dedemden şiddet görmüştüm, ruhumda çok büyük yaralar açılmıştı, insanlar maddiyata bu kadar değer vermemeliler, para kaybetmek küçük çocuğun sevisini kaybetmekten pahalı olmamalı.