Daha açıklanabilir olanı kabul edilene kadar bilinen en sağlam varoluş teorisidir.
Aslında çok basittir.
Evrim;canlıların genetik yapılarının kuşaktan kuşağa değişmesi olayıdır(Prof.Dr.Güven Arsebük)
Zaman içinde biyolojik ve de sosyolojik olarak güçlü olan kazanır ve güçlü olduğu tarafını kuvvetlendirerek devam eder.
Yapılan çalışmalarda artık biliyoruz ki kutsal kitapların öngördüğü şekilde yaratılmadık.
Fiziken farklıydık ve doğa,koşullar,yaşadıklarımız bizi son halimize kavuşturdu.
Basit örnek ile mesela, çok keskin köpek dişlerimiz yok,kıllarımız ağdalık kıvamda,bazı organlarımız vücudumuzdan çıksa bile yaşamaya devam edebiliyoruz(apandisit),daha dik durabiliyoruz,hatta (çok önemlidir) iki ayağımız üzerinde dik yürüyebiliyoruz,sosyaliz,konuşabiliyor,alet üretebiliyoruz..
Listeyi uzatmak mümkün.
Tüm bunlar fiziksel ve sosyolojik evrimlerimiz sonucu gerçekleştmiştir.
Hala da 'değişmeye' devam etmekteyiz,hayat devam ettiği,çevre koşulları değiştiği sürece biz canlılar buna uyum sağlamak için mecburen değişeceğiz..
Şu maymundan gelme hikayesi ise anti teorisyenlerin uydurmasıdır.
Lakin, Evrim teorisi hiçbir zaman 'insan maymundan gelmiştir' demez,dememiştir,hiçbir yayında bu ya da benzeri bir tanım bulamazsınız.
iki primat ortak bir ataya aittir.(Primat,Goril, orangutan, şempanze, gibon ve insan gibi insansıların yanında makimsiler, marmosetgiller, galagogiller, cadı makigiller ve lorisgilleri de içerir. Primatlar çevik ve hızlı canlılardır. Çoğunluğu ağaçlarda yaşar. Hepsinin elleri, ele benzer ayakları, ileri bakan gözleri vardır-vikipedi)
Ancak biyolojik ve sosoyolojik etkenler bu atadan gelen maymun soyunu daha da maymunlaştırmış insanı ise giderek daha da çok insanlaşmıştır.
Primatlar kendi aralarında Prosimiler(yarı maymunlar) ve Antropidler(insansılar) olmak üzere ikiye ayrılır.
insansılar da Seboid(Amerika kıtasında yaşarlar),Avrupa ve Asya'da yaşayan Serkopitekoidler ve Hominoidler(insansılar) olmak üzere üçe ayrılır.
insansılar da Hilobat,Hominid ve Pongid olmak üzere üç gurup da incelenir.
Orangutan,goril ve şempanzenin atasıdır Pongidler.
Pongidler ve Hominidler ortak bir kökten gelmişlerdir,ancak belli bir noktada birbirlerinden ayrılmışlar ve bu ayrılık Hominidleri daha da insanlaştırmış Pongidleri ise daha da maymunlaştırmıştır.
Hominidler iki ayakları üzerinde dik yürüyerek,el parmaklarının karmaşık bir şekilde kullanabilerek (hassas tutuş,kavrama),hem et hem ot ile beslenerek(hepçil) değişmiştir. Yanısıra, çiğneme ve çene kullanma şekilleri,mozaik evrime tabi olmaları(değişik organların ayrı ayrı ve farklı zamanlarda değişmesi) gibi anatomik,fiziksel,biyolojik etmenler onları daha da insanlaştırmıştır.
Bunların dışında alet yaparak,konuşarak ve sosyalleşerek de insan olma yolunda yavaş fakat emin adımlarla ilerlemişler ve Pongidlerden sapmışlardır.
Çok kısa bir bilgi ile anlatılmaya çalışılan şudur ki;çevre koşulları,biyolojik ve sosoyolojik etmenler Hominidleri sürekli değiştirmiştir.
Homo sapiens sapiens' ulaştğında da tür bu değişimini sonlandırmamıştır.
Çevreye,doğaya ve hatta kendi bedenimize,düşünce yapımıza şöyle bir bakınca bu değişimin sürekliliğini hemen farkedebiliriz.
Evrim teorisi, aksi çok kati deliller ile ispat edilene kadar yaratılış/varoluş ile ilgili soruyu şu aşamada açıklayabilecek yegane teoridir.