Dünyadaki ekonomik krizi fırsata dönüştürebilmiş Alman firmalarından biri daha. Nasıl mı?
Malum artık her firma "kaliteli" ve neredeyse "tek prototip" arabalar üretiyor. Bizim Tofaş'ın ürettiği Linea'nın Opel Zafira'dan çok da farkı yok. Benzer aksesuar seviyeleri, artık daha da aşağı çekmenin neredeyse imkansız olduğu yakıt tüketimi, aynı yuvarlak kıvrımlar vs. Belki işçilik, kullanılan plastiğin kalitesi farklı ama atla deve değil.
Böyle bir durumda bir modelin diğerlerinin önüne geçmesinin sırrı ne? Söyleyeyim: Tüketici finansmanı. Bu cepte dursun.
Büyük firmalar borçlanırken, merkezlerinin bulunduğu ülkenin ekonomik koşullarına göre kredi bulurlar. Örneğin Tofaş, yurtdışından, atıyorum, %25 faizle borçlanabilir; ama Fiat, rahatlıkla %10 faizden kredi bulabilir. Şimdi Euro bölgesindeki krizden en az etkilenen, hatta neredeyse hiç etkilenmeyen bir Almanya var.
işte VW'nin avantajı burada ortaya çıkıyor. Almanya'nın ekonomik gücü, VW'ye italya veya Fransa'daki rakipleri Fiat veya Renault'a göre çok daha ucuz kredi bulmasını sağlıyor. işte tüketici finansmanı denen olay burada devreye giriyor.
Diyelim ki hem Fiat 500'ü hem de VW UP'ı beğeniyorsunuz. Fiat 500, harikulade bir araç ama VW Up da pratik, işe yarar ve sağlam. Yalnız Fiat'ı almak için % bilmem kaç kredi faizi ödemek zorundasınız çünkü Fiat anca o kadar faizle kredi bulabiliyor. VW ise çok düşük orandan kaynak sağladığı için size arabayı sıfır faizle satabiliyor. Bilinçli Avrupalı tüketice de, eyooo, tabi ki VW Up'a yöneliyor.
işte tüm bu nedenlerle, bizim Fiat, Renault, Peugeot Avrupa'da sürüm sürüm sürünürken, Alman markaları, özellikle VW, ucuz Euro'nun getirdiği ihracat patlamasıyla da şahlanmış durumda. Bu durumda VW'nin önünde tek bir hedef kaldı: 2016'da Toyota'yı geçerek dünyanın en büyük üreticisi olmak.
