sözlük yazarlarının itirafları

hacım bugün dolaşıyoruz çarşıda arkadaşla. ayda yılda bir çıkan insanım normalde, öyle ya tam da çıktığımda yağmurun yağacağı tuttu amına koyayım. biraz gez toz derken yağmur başladı hızla mekan aramaya başladık. yanımda bir arkadaş var. mert adı. ulan apar topar giderken karşı kaldırımda dilenen 60lı yaşlarda bir amca gördüm. ayakta yağmurun altında dolanıyor avucunu açıp. suratı ekşi. o kadar kaçışan insanın arasında çok rahat seçilebiliyor. ama o nasıl bi surattır yarabbi. hemen atıldım karşı kaldırıma. mert napıyon olum gelsene dedi. şu amcaya para vericem dedim. ya gel be oğlum onlar senden benden daha zengin bırak uğraşma dedi. mert siktir git amına koyayım dedim. yarrak gibi dikilmeye başladı ben öyle deyince. her neyse, amcamız kaldırımın ortasında ağır adımlarla yürüyor yağmurun altında ve bir sürü insan da adamın suratına bile bakmadan hızla ilerliyor. pahalı montları, pahalı çantaları eline değiyor adamın. beni görünce de "Allah rızası için yavrum bir yardım et" dedi. kurban olayım amca gel otur hele şöyle bayağı ıslanmışsın dedim. tam yanımızda da bir çorbacı. dışarıda 2 masası var ama üstündeki tenteden yağmur gelmiyor. oturttum amcayı buraya. çarşıya gidiyorum diye de 1 hafta idare edeceğim paramın hepsini almışım. ayda yılda bir çıkıyoruz ya.. 37 lira 50 kuruş vardı yanımda. amca tüm param bu dedim verdim eline 35 lirayı. çorbacıya da amcama bi çorba ver dedim hızla uzaklaştım. mert'e el yaptım ben gidiyorum hesabından. durağa yürüdüm, otobüse atladım eve geldim. bir hafta boyunca çaya ekmek batırıp yicem haliyle. bir paket de makarna var. 4 güne bölerim ben onu. ama içim huzur doldu, o yüzden rahatım.