bugün
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım14
- karadeniz bölgesinde yaşamak8
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi190514
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- anın görüntüsü14
- larisalisa18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- en dindar özelliğiniz17
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- doğum gününde hatırlanmamak14
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git13
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
selamlar olsun sana yakalayamadığım kelebek,
zaten öylesin ki, birazdan öleceksin. yakalayamadığım, başarısızlığım önemsiz... tıpkı hayatım gibi... edemediklerin, olmayanlar, varmayanlar, dokunmayanlar, tutmayanlar ve bırakanlar önemsiz. ah'larım, yakınışlarım, gözyaşlarım ve fotoğraflar önemsiz. nasıl olsa öleceğim. nasıl olsa o fotoğraf da ölecek. dolayısıyla her şey önemsiz...
bazen bir fotoğrafa öyle saplanır ki insan, öylesine kaptırır ki kendini; o fotoğraftakinin çenesini, elmacık kemiklerini, gözlerinin rengini, dişlerinin beyazlığını, saçlarının dağılmışlığını, burnunun duruşunu, kaşlarının estetiğini, alnının sonsuzluğunu, kulaklarının melodisini öyle bir içine çeker ki, o fotoğrafı yaşar. fotoğraf gerçek olur, siz olursunuz, yaşadığınız an olur ve yok olur!
zira nefret edilmesi gereken adamlardır fotoğrafı çekenler. sizin hayallerinizi süsleyen o anda, onlar oradadır! ah ne acı verir bu, ne kalp spazmlarına yol açar ve ne bitmez!
bir fotoğrafçıdan nefret etmek hiç bir duygu bütünlüğü sağlamaz bedende. o, orada var olmuştur.
unutmayın ki, fotoğraf her daim geçmiştedir! geri gelmeyecektir. o surat, o beyaz ten bir daha asla ve asla o fotoğrafta baktığı gibi bakmayacak, omuzlarıyla asla o andaki gibi sonsuz bir cazibe yaratmayacaktır.
bense fotoğrafa bakmaya devam edeceğim bir kelebek gibi... o an geldiğindeyse, gideceğim.
fotoğraf başkalarının çerçevelerinde bir imza ile sonsuza kadar mühürlenmiş olabilir. öyledir ya zaten. sınırları çizilmiş, bir eve hapsedilmiş, duyguları köreltilmiş ve tekdüzene terkedilmiş fotoğraflar asla gün ışığı göremezler bir daha.
içime atıyorum. olsun.
olsun.
bir diyeceğim var,
yalnız bir adama, "bu evrende yalnız değiliz" demek, ağır bir bilimsel küfürdür.
zaten öylesin ki, birazdan öleceksin. yakalayamadığım, başarısızlığım önemsiz... tıpkı hayatım gibi... edemediklerin, olmayanlar, varmayanlar, dokunmayanlar, tutmayanlar ve bırakanlar önemsiz. ah'larım, yakınışlarım, gözyaşlarım ve fotoğraflar önemsiz. nasıl olsa öleceğim. nasıl olsa o fotoğraf da ölecek. dolayısıyla her şey önemsiz...
bazen bir fotoğrafa öyle saplanır ki insan, öylesine kaptırır ki kendini; o fotoğraftakinin çenesini, elmacık kemiklerini, gözlerinin rengini, dişlerinin beyazlığını, saçlarının dağılmışlığını, burnunun duruşunu, kaşlarının estetiğini, alnının sonsuzluğunu, kulaklarının melodisini öyle bir içine çeker ki, o fotoğrafı yaşar. fotoğraf gerçek olur, siz olursunuz, yaşadığınız an olur ve yok olur!
zira nefret edilmesi gereken adamlardır fotoğrafı çekenler. sizin hayallerinizi süsleyen o anda, onlar oradadır! ah ne acı verir bu, ne kalp spazmlarına yol açar ve ne bitmez!
bir fotoğrafçıdan nefret etmek hiç bir duygu bütünlüğü sağlamaz bedende. o, orada var olmuştur.
unutmayın ki, fotoğraf her daim geçmiştedir! geri gelmeyecektir. o surat, o beyaz ten bir daha asla ve asla o fotoğrafta baktığı gibi bakmayacak, omuzlarıyla asla o andaki gibi sonsuz bir cazibe yaratmayacaktır.
bense fotoğrafa bakmaya devam edeceğim bir kelebek gibi... o an geldiğindeyse, gideceğim.
fotoğraf başkalarının çerçevelerinde bir imza ile sonsuza kadar mühürlenmiş olabilir. öyledir ya zaten. sınırları çizilmiş, bir eve hapsedilmiş, duyguları köreltilmiş ve tekdüzene terkedilmiş fotoğraflar asla gün ışığı göremezler bir daha.
içime atıyorum. olsun.
olsun.
bir diyeceğim var,
yalnız bir adama, "bu evrende yalnız değiliz" demek, ağır bir bilimsel küfürdür.
güncel Önemli Başlıklar