bugün

kürt

Bir Kürt`le düşman olmak istemezsin. Çünkü bir Kürt, kendi hayatı pahasına da olsa(50 sene hapis yatmak gibi mesela), aklına koyduysa, düşmanının hayatını bitirmeyi göze alabilir. Ama bir 21. Yüzyıl Türk'ü kendi hayatı pahasına hiçbir şeyi yapamayı göze alamaz. Makro ölçekte bakarsak, PKK'nın Türkiye'yi anlaşma yapmaya zorlamasının nedeni tam olarak budur. Adamlarla anlaşmazsan 100 sene de olsa 1000 sene de olsa dağdan indiremezsin. Baş edemezsin.

Nasıl mı baş edemezsin? Hani çocukken iki kez bir kürt çocuğu ile kavga etmiştin hatırladın mı? Ne olmuştu o kavgaların ilkinde? Sen daha kuvvetli olmana rağmen sebebini anlayamadığın şekilde o kara-kuru Kürt çocuğundan dayak yemiştin. Sonra, "kavga bu, dayak atmak ta var, dayak yemek de..." diyerek yenilginin üzerinde fazla durmamıştın. Bir iki sene sonra yine ve bu sefer başka bir Kürt çocuğu ile bir münakaşan olmuş ve bereket bu sefer dayağı yiyen taraf sen olmamıştın. Ancak bir müddet sonra dayak attığın çocuğun abileri, kardeşleri, amca oğulları, dayı oğullarından vs. oluşan bir grup ile başın yeniden belaya girmişti. Hatırladın mı?

Görüyorsun işte senin için münferit bir hadise olan aynı olay adam için bir kan davası hüviyetine bürünebiliyor.

Aramızdaki farklılıklar ontolojik; deontolojik değil.
Hiç de cahil, romantik solcu sürüsünün dediği gibi kardeş falan değiliz. Hatta modern zamanlarda kimse kimseyle kardeş değildir. Erzurumlu bir Türk ile Trakyalı bir Türk'ün de anlaşabileceği alanlar oldukça sınırlı. Kardeş değiliz ama bu arkadaş olamayacağımız anlamına da gelmez. Zor ama ihtimal dahilinde.