Mahkeme filmlerine bayıldığımı öncelikle belirtmek isterim. 50 ve 60'lı yıllardan 90'lı yıllara kadar birçok mahkemi filmi vardı. Ancak bahsettiğim yıldan sonra git gide azalmaya başladı bu tür filmler. Türünün en iyi örneği ise 12 Angry Men filmidir. Emin olun ki bu filmin sonu size hayrete düşürecek, bununla kalmayacak filmin etkisinden çıkamayacaksınız. Zaten öyledir ki filmin sonunda şöyle bir uyarı var: ''Bu filmin yapımcıları henüz izlememiş dostlarınızın da zevk alabilmeleri için filmin sonundaki sırrı kimseye açıklamamanızı önerir.''
Bu tür mahkeme filmlerinin en büyük sınavı diyaloglarının keskinliğidir. Senaryonun ise kesinlikle bu türde ikinci planda olduğunu belirtmek isterim. Farkındaysanız eğer bakıcısıyla avukat arasında bile şaşırtı, tebessüm ettiren diyaloglar mevcut. Varın siz düşünün ki mahkeme ortamında ne denli diyalogların döndüğünü. Bu diyaloglar (replikler) sayesinde seyirci sürekli filmde kalıyor ve tüm dikkatini veriyor. Eğer ki bir de beğenilirse fazlasıyla etkisinde kalınabilir böyle filmlerin. işte mahkeme filmlerinin en büyük sınavı budur. Bu film, bu iki sınavı başarıyla geçmekle kalmıyor kurgusuyla da etkiliyordu beni. Gerçekten olağanüstü diye nitelendirebiliriz olayların birbiriyle olan bağlanma şeklini..
Tüm zamanların en iyi altıncı mahkeme filmi seçilmiştir aynı zamanda. Adalet kavramını kişiler üzerinden sessizce ilerleten fakat ana fikrin filmin sonunda seyirciye bir güzel 'yedirildiği' bir film. Oyunculuklarıyla göz kamaştırıyor. Mutlaka izlemenizi öneriyorum, asla pişman olmayacaksınız. Hatta uslu olup filmin sonunu kimseye anlatmazsanız belki bir gün şirinleri bile görebilirsiniz..