'Meslek Lisesi Memleket Meselesi' sloganını hatırlatan durumdur.
Ve en az sloganın içeriği kadar ciddidir.
Dört yıllık fakülte mezuniyeti şart mıdır?Çocuklar tüm ömürlerini hiçbir garantisi olmayan ve her daim değişiklik gösteren bir sınava mı vermelidirler?
Ve herkes üniversite mezunu olmalı mıdır?
'Üniversite' ülkemizde yanlış anlaşılmış bir eğitim kurumudur ve bu yanlış anlaşılma nedeni ile neredeyse kimi illerde her mahalleye bir üniversite düşmektedir.Adı,sanı,tarihçesi,akademik sözleri belli olmayan,adeta 'cebinde parası olanın' daha çok para kazanmak için açtıkları sözde eğitim kurumları olmuşlardır.
Hani neredeyse küçük ölçekli bir şirket açmak daha zordur üniversite açmaktan.
Hal böyle olunca üniversite denildiğinde gençlerin aklı karmakarışık olmuştur.
Dört yıllık fakülte gerekliliği,iş bulma..vs derken açıkta kalma korkusu yaşayan gençler 'mahalleye en yakın' 'dört yıllığa'
kayıt yaptırmaya başlamışlar lakin bırakın uluslararası eğitim arenasında kendi ülkelerinde bile ismi duyulunca burun kıvrılan yerlerden diploma almaya başlamışlarıdrır.
Üniversite nedir?
Ünüversite bir 'meslek okulu değildir'..Bu meslek okullarını hor gören bir tespit asla değildir.
Ancak üniversite 'bir meslek adamı yetiştirmek amacı ile kurulan ya da kurulması gereken yerler' değildir.Üniversite,;bir bilim dalının yöntemlerini açıklayan ve o bilim dalı ile ilgili gerekli eğitim süresi boyunca temel prensipleri,araştırma metodarını öğreten,amacı tamamen bilim adamı yetiştirmek olan/olması gereken eğitim kurumlarıdır.
Yani;üniversiteye meslek adamı olmak,iş bulabilmek için gidemezsiniz ya da gitmemelisizin.
Üniversite ;nihayetinde size iş bulacak bir kurum değilidir.
Üniversite size bir bilim dalında uzmanlaşmak için kapılarını açar.
Niyetiniz blim adamı olmak ise doğru tercihtir.
Ancak saçma sapan eğitim metodları,işsizlik,özel sektörün barbarca işe alım metodları..vs derken iş çığrından çıkmışıtr.
Meslek okulları ise farklıdır.
Meslek okulları taa liseden itibaren 'meslek adamı2 yetiştirir.
Bir ülke ekonomisi için temel olan,gerekli iş eğitimini verir,vermelidir.Kalifiye 'iş adamları'nın eğitimini tamalayıp iş başına geçebilmelerini sağlar.Meslek Lisesi temeli ile meslek okulu'na devam eden öğrenci kazandığı mesleğin tüm teknik ve pratik bilgilerini öğrenerek piyasaya atılır ve ortaya kaliteli işler çıkarır.
Sonrasında ise fabrika ve atölyeleri,tezgahlar işini bilen,işinin eğitimni almış meslek adamlarına bırakıır ve kadro sıkıntısı çekilmeden çarklar döner.
Ancak tuhaf bir kafa yapısı ile herkese 'dört yıllık' fakülte şartı knularak ve bu şart neticesinde meslek liselerinden korkutularak yetiştirilen çocuklar yana yakıla okul aramaktadırlar.
Sıkıntı bunu anlatamamaktır.
Ve tabii meslek liselerindeki eğitimi standartlarının iyileştirilmesi de önemlidir.
Meslek liseli geçlerin gelecek kaygılarını ortadan kaldırmak gerekmektedir.
Meslek Liseli ve nihayetinde meslek okullu gençler kendi branşları ile ilgili gittikleri iş görüşmelerinde 'ama dört yıllı fakülte hani' gibi aptalca sorulara maruz kalmayacaklarını bilseler bile bu önemli bir adım olurdu.