1831 yılında istanbul'da doğmuştur.Besteci Haşim Bey'den usul ve okuma dersleri aldığı bilinir.
Haşim Bey sarayda da musiki dersleri vermektedir ve Hacı Arif Bey'in de bu vesile ile saraya girmesini sağlar.
Abdülmecid O'nu saraya alır,haremde musiki dersleri vermeye başlar.Ancak bu musiki dersleri sırasında bir cariyeye aşık olur.Çeşm-i Dilber adlı cariye ile evlenir,çoluk çocuğa karışır.Ama Çeşm-i Dilber O'nu terkeder.
Ve Hacı Arif Bey şu arkıyı besteler bu terkediş üzerine http://www.youtube.com/watch?v=jlBXCkV_p_E
Hareme geri döner yine ders vermek için,ama rahat durmaz:)
Aşık olur bu sefer Nigar Hanım'a aşık olur.
Abdülmecid yine evlenmelerine izin verir..
Bu sefer Nigar veremden ölür.
Hacı Arif Bey ise hemen hemen hepimizin bildiği şu şarkıyı besteler http://www.youtube.com/watch?v=f5YbUL9yzWs
Yine saraya döner..Ama bu sefer Abdülmecid ölmüştür,onu Abdülaziz alır saraya.
Bu seferde Nigarnik Hanım'a aşık olur.Yine evlenirler.
Taki eden yıllarda sarayda çeşitli görevler alır.Saray dışında kaldığı zamanlarda çok fazla para sıkıntısı yaşar.
1885 yılında vefat eder.
Üstün bir kabiliyeti ve müzik dehası vardır.
Öyle ki Abdülaziz'bana şu şarkıyı oku'dediğinde O'na "Ben onun babasından çok saygı gördüm." Bana, "Şu şarkıyı oku" diye emir veremez. Sanatta padişah iradesi geçerli değildir. Cevabını verebilmiştir.Bu cesareti musikiye olan eşsiz yeteneğinden gelir.Gerçi saray'da hapsedildiği söylenir bunun üzerine ama yine çeşitli görevlerde hizmet vermeye devam etmiştir.
Kürdili Hicazkar makamını oluşturmuştur.
Çok kısa bir internet taramasında bile musikiye kattıkları anlaşılabiilir.
Yazık ki yeni nesil bu enfes eserleri dinlemek yerine günlük fast food tınılarını tercih ediyor.
Çok yaşlı gibi hissettim bir an,ancak 36 yıllık hayatıma Türk Sanat Müziği,Müzeyyen Senar,Hacı Arif Bey,Mustafa Kandıralı,Ercüment Batanay,peşrev,taksim,uşşak makamı..vs katan,çocukluğumuzdan beri bize ısrarla iyi müzik dinleten babamı da bir kez daha,çok daha iyi anladım bunları yazarken..