bugün

ayşe hür

http://www.izmirizmir.net sitesinde yazdığı makalesinde, bir yazarın, dünü anlatırken nasıl bugüne değinebileceği ve bugünü anlatırken nasıl dünden söz edebileceğine güzel bir örnek vermiş yazar;

yazısından bir bölüm:

"peki kuzey irak'a bir operasyon yapılmalı mı? yapılmalı. olayın iki boyutu var. birincisi sadece asker olarak baktığım zaman, evet yapılmalı. fayda sağlar mı? evet, sağlar" "içeri girip sadece pkk ile mi uğraşacağız yoksa barzani ile bir şeyler olacak mı?"

bu sözler genelkurmay başkanı yaşar büyükanıt'a ait.

"biz kadınlar savaşın ilk günlerinde haddimizi bildik, her yaptığınıza boyun eğdik. ağız açtırmadınız bize, sustuk. ama yaptıklarınızı beğeniyor muyduk? hayır. olanın bitenin pek ala farkında idik. Çok defa köşemizden öğreniyorduk önemli işler üstüne verdiğiniz kötü kararları. içimiz kan ağlarken, yine de gülümseyerek sorardık: bugünkü halk toplantısında barış üstüne ne karara vardınız? kocamız "sana ne? sen karışma! der, biz de susardık, başımızı derde sokuyordunuz, yine de bizim size öğüt vermeye hakkımız yoktu. ama sonunda siz kendiniz başladınız bağırmaya ulu orta: "erkek yok mu bu memlekette?" diye. erkekler cevap verdi size: "yok, erkek yok bu memlekette!" işte o zaman biz kadınlar toplandık ve yunanistan'ı kurtarmaya karar verdik. daha bekleyebilir miydik? söz bizim artık, susmak sırası sizde. aklınızı başınıza toplar, öğütlerimizi dinlerseniz, işlerinizi biz yoluna koruz!"

bu sözler ise tarihin en eski savaş karşıtı eseri lysistrata'dan alınma.

kadının eski yunandaki durumunu, rakiplerini, sınıfsal ve toplumsal konumunu anlatan ve günümüzde kadın sorununa bambaşka bir gözle bakılmasını da sağlayabilecek harika yazının tamamı için:

http://www.izmirizmir.net

http://www.izmirizmir.net...;file=article&sid=278
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar