bugün
- icardi190534
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak11
- fenerbahçe büyüklüğü11
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı14
- bir şarkı sözü der ki12
- ankarayı öven tip14
- rusların en iyi olduğu şeyler22
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi19
- bugün üike olarak resmi yastayız8
- sokak hayvanları uyutulacak19
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz17
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl18
- icardi1905'i silip atmak20
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı15
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması13
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı15
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider9
- ellerim bos gonlum hos12
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması12
- karınızla gratise gider misiniz10
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
- cehennemde türkçe konuşulur8
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması16
- iran'ın depremde yas ilan etmemesi9
- dondurma yalarken erkeklerin sürekli bakması8
- jayden oosterwolde11
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması17
- karınız olsa döver misiniz9
- anın görüntüsü11
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak10
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- fulya öztürk9
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- dursun özbek19
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı12
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı103
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- karıya kıza doymuş erkek8
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
irfan külyutmaz müstear adıyla zamankitap da yazan hilmi yavuz un okkalı bir eleştirisine mazhar olmuş yazar kişisidir.
--spoiler--
Canımdam muazzez kaarilerim, Rabbime binlerce hamdüsenalar olsun ki, tekrar mülaki olduk. Geçen aydan bu yana, nasılsınız, eyi misiniz? Cenab-ı hak dan eyilikler temenni edeyorum, Bendeniz de Allh a şükür, eyiyim.
Lakin Hilmi bey kardaşım, gene leyleği havalarda gördü. Her sene mayıs ayı oldu mu, Hilmi bey, kah burada, kah şurda, mütemadiyen biryerlere gideyor. iki hafta önce Çanakkale de idi, oradan da Kıbrıs a gidecek. Fekat bu arada bendenizi de ihmal etmeyor. Her zemanki gibi, elinde bir tomar kazata ile çıkageldi idi. Hoş beşden sonra, o tomardan Radikal kazatasını çekip, bir sahifeyi açarak önüme koydu. Baktım, Hakkı Devrim in sütununa işaret edeyor.
Hazret gene ne herzeler yumurtlamış? deye baktım ki, bermutad Hilmi bey e çemkireyor. Ansiklopedist tavukçu, nevzuhur lisan mütenasiri Hakkı bey’in mutadıdır: Fırsat buldu mu Hilmi bey e sataşmayı bir nature seconde haline getirmişdir. Onun içün, evvelemirde pek aldırış etmedim, lakin bakdım ki hazret, bundan on sene mukaddem cereyan etmiş olan bir münakaşayı, tamamiyle tahrif ederekden nakletmekdedir, o zaman bu naşerife okkalı bir cevap vermek farz oldu, deye düşünerekden Hilmi bey e döndüm, bir de ne göreyim, kıkır kıkır gülmeyor mu?
Haddizatında Hilmi bey haklı. Belki de Hakkı Devrim efendi ye sadece gülüp geçmek iktiza edeyor, Lakin, siz canımdan aziz kaarilerime karşı, işin hakiki vechesini arzetmek lazımgeldiğini düşüneyorum.
Şimdi size meseleyi minelbab ilelmihrab anlatayım: Bundan on sene evvel, yine bu sütunlarda Hakkı Devrim efendi nin, elalemin Türkçe hatalarını düzeldeyim derken, yapdığı vahim hataları yüzüne vurmuş, evvelemirde, elin gözündeki çöpü göreceğine, kendi gözündeki merteği gör be adam! vasfında bir iki lakırdı etmişdim. Verdiğim nümunelerden biri de "planton" kelimesi idi. Gitdim, validenin ceviz sandığına (herkezin babasının bavulu olacak değil a, benim de (valdenin sandığı var, evelallah!). Orada tasnif etdiğim eski mekalelerime bakdım. Bakınız 26 teşrinievvel (şimdi ekim deyorlar!) 1997 tarihli ve Zaman kazatasında intişar eden mekalemde ne yazmışım:
Saniyen şu "plankton" meselesine gelelim: Hakkı beyefendi, ilk mekalesinde aynen şunları yazmış idi. Mot a mot aktarıyorum:Tramvay yoluna Bebek istikametine mi devam edecek, yoksa bu köşede yol değiştirip plantona sapması mı lazım? Bir sehv-i mürettip, bir dizgi yanlışı mı, deye baktım, yok. Hakkı bey, iki yerde de "planton" deye yazmış. Bana verdiği cevapta "plankton", "planton" deye yazdığından hiç bahsetmeyor, bu bir. insan, kamil bir insansa hatasını kabul eder. Hakkı bey etmeyor. Ben planton deye biliyorsun, irfan bey plankton deye düzeltmiş, teşekkür ederim demeliydi. Demiyor.
"Plankton" bir manasını da "tramvay ve otobüs başlangıç başlangıç ve son istasyonlarında bekleyen memur" olduğunu tebarüz ettirerek Hakkı Devrim Bey, bana cevap vereyor. Eyi amma, zatıaliniz "plankton", istasyonda bekleyen "memur" manasında değil de bizzat" durak, istasyon" manasında kullanmamış mı idiniz? Yukarıda sizden iktibas ettiğim cümleye bakınız: "tramvayın plantona sapması mı lazım?" deyorsunuz. Eğer sizin söylediğiniz gibi "plankton", "istasyonu bekleyen memur" ise, tramvayın memura doğru sapması iktiza edeyor.
Hazret hem kel hem fodul! Hem "planton" u "plankton" deye yaz, hem "plankton" u "durak" manasına değil de "memur" manasına al! On sene evvel, bu mevzuda dersini vermişdim, kabahatini bilip edebiyle otursa ya ( tıpkı Okan Bayülgen in şovundaki, "konu mankeni Hakkı dede gibi!) hayır, illa cevap verecek. Netekim, Radikal de on sene evvelki "planton" meselesini güya bana cevab vermiş gibi nakledip düpedüz yalan söyleyerek kendini temyize çıkaracak! işin aslı yukarıda arzettiğim gibidir, muazzez kaarilerim.
Efendim, arzedeyim: Ben kışın çorap giyerim. Hakkı bey, on senelik ve belki de daha eski bir teşevvüş-ü zihni ile, herhal, beni başkasıyla karışdırıyor: Hoşlanma mes'elesine gelince, ingilizlerin lakırdısını hatırlatmakla iktifa edeyim: ‘The feeling is mutual!’ Yaniya, ben de Hakkı efendi yi fevkalade tatsız ve sevimsiz bulurum.
Telaki gelecek aya inşallah. O zemana kadar Rabb'ime emanet olunuz, muazzez kaarilerim, zatınıza hoşca bakınız. Au revoir, canlarım benim!
--spoiler--
not: yazıda geçen bütün yazım hataları şahsıma aittir.
--spoiler--
Canımdam muazzez kaarilerim, Rabbime binlerce hamdüsenalar olsun ki, tekrar mülaki olduk. Geçen aydan bu yana, nasılsınız, eyi misiniz? Cenab-ı hak dan eyilikler temenni edeyorum, Bendeniz de Allh a şükür, eyiyim.
Lakin Hilmi bey kardaşım, gene leyleği havalarda gördü. Her sene mayıs ayı oldu mu, Hilmi bey, kah burada, kah şurda, mütemadiyen biryerlere gideyor. iki hafta önce Çanakkale de idi, oradan da Kıbrıs a gidecek. Fekat bu arada bendenizi de ihmal etmeyor. Her zemanki gibi, elinde bir tomar kazata ile çıkageldi idi. Hoş beşden sonra, o tomardan Radikal kazatasını çekip, bir sahifeyi açarak önüme koydu. Baktım, Hakkı Devrim in sütununa işaret edeyor.
Hazret gene ne herzeler yumurtlamış? deye baktım ki, bermutad Hilmi bey e çemkireyor. Ansiklopedist tavukçu, nevzuhur lisan mütenasiri Hakkı bey’in mutadıdır: Fırsat buldu mu Hilmi bey e sataşmayı bir nature seconde haline getirmişdir. Onun içün, evvelemirde pek aldırış etmedim, lakin bakdım ki hazret, bundan on sene mukaddem cereyan etmiş olan bir münakaşayı, tamamiyle tahrif ederekden nakletmekdedir, o zaman bu naşerife okkalı bir cevap vermek farz oldu, deye düşünerekden Hilmi bey e döndüm, bir de ne göreyim, kıkır kıkır gülmeyor mu?
Haddizatında Hilmi bey haklı. Belki de Hakkı Devrim efendi ye sadece gülüp geçmek iktiza edeyor, Lakin, siz canımdan aziz kaarilerime karşı, işin hakiki vechesini arzetmek lazımgeldiğini düşüneyorum.
Şimdi size meseleyi minelbab ilelmihrab anlatayım: Bundan on sene evvel, yine bu sütunlarda Hakkı Devrim efendi nin, elalemin Türkçe hatalarını düzeldeyim derken, yapdığı vahim hataları yüzüne vurmuş, evvelemirde, elin gözündeki çöpü göreceğine, kendi gözündeki merteği gör be adam! vasfında bir iki lakırdı etmişdim. Verdiğim nümunelerden biri de "planton" kelimesi idi. Gitdim, validenin ceviz sandığına (herkezin babasının bavulu olacak değil a, benim de (valdenin sandığı var, evelallah!). Orada tasnif etdiğim eski mekalelerime bakdım. Bakınız 26 teşrinievvel (şimdi ekim deyorlar!) 1997 tarihli ve Zaman kazatasında intişar eden mekalemde ne yazmışım:
Saniyen şu "plankton" meselesine gelelim: Hakkı beyefendi, ilk mekalesinde aynen şunları yazmış idi. Mot a mot aktarıyorum:Tramvay yoluna Bebek istikametine mi devam edecek, yoksa bu köşede yol değiştirip plantona sapması mı lazım? Bir sehv-i mürettip, bir dizgi yanlışı mı, deye baktım, yok. Hakkı bey, iki yerde de "planton" deye yazmış. Bana verdiği cevapta "plankton", "planton" deye yazdığından hiç bahsetmeyor, bu bir. insan, kamil bir insansa hatasını kabul eder. Hakkı bey etmeyor. Ben planton deye biliyorsun, irfan bey plankton deye düzeltmiş, teşekkür ederim demeliydi. Demiyor.
"Plankton" bir manasını da "tramvay ve otobüs başlangıç başlangıç ve son istasyonlarında bekleyen memur" olduğunu tebarüz ettirerek Hakkı Devrim Bey, bana cevap vereyor. Eyi amma, zatıaliniz "plankton", istasyonda bekleyen "memur" manasında değil de bizzat" durak, istasyon" manasında kullanmamış mı idiniz? Yukarıda sizden iktibas ettiğim cümleye bakınız: "tramvayın plantona sapması mı lazım?" deyorsunuz. Eğer sizin söylediğiniz gibi "plankton", "istasyonu bekleyen memur" ise, tramvayın memura doğru sapması iktiza edeyor.
Hazret hem kel hem fodul! Hem "planton" u "plankton" deye yaz, hem "plankton" u "durak" manasına değil de "memur" manasına al! On sene evvel, bu mevzuda dersini vermişdim, kabahatini bilip edebiyle otursa ya ( tıpkı Okan Bayülgen in şovundaki, "konu mankeni Hakkı dede gibi!) hayır, illa cevap verecek. Netekim, Radikal de on sene evvelki "planton" meselesini güya bana cevab vermiş gibi nakledip düpedüz yalan söyleyerek kendini temyize çıkaracak! işin aslı yukarıda arzettiğim gibidir, muazzez kaarilerim.
Efendim, arzedeyim: Ben kışın çorap giyerim. Hakkı bey, on senelik ve belki de daha eski bir teşevvüş-ü zihni ile, herhal, beni başkasıyla karışdırıyor: Hoşlanma mes'elesine gelince, ingilizlerin lakırdısını hatırlatmakla iktifa edeyim: ‘The feeling is mutual!’ Yaniya, ben de Hakkı efendi yi fevkalade tatsız ve sevimsiz bulurum.
Telaki gelecek aya inşallah. O zemana kadar Rabb'ime emanet olunuz, muazzez kaarilerim, zatınıza hoşca bakınız. Au revoir, canlarım benim!
--spoiler--
not: yazıda geçen bütün yazım hataları şahsıma aittir.
güncel Önemli Başlıklar