bugün

verem

4 yıl önce veremle savaş dispanserinden akciğer temiz raporu almam gerekiyordu. altındağdaki dispansere gittim ve sabah erkenden röntgen çektirdim. öğleden sonrada raporu veriyorlardı. arabaya atladım ve öğlene kadar başka işlerlerimi hallettim. öğleden sonra doktorun karşına çıktım. röntgene bakıp raporu imzalayıp vereceğini düşünüyordum.

bir röntgene baktı bir bana...

+sigara içiyor musun?
-evet...
+kaç paket?
-günde 5-6 tane...
+öksürüyor musun?
-hayır!*
+geceleri terliyor musun?
-hayır!
+röntgende lekeler gözüküyor... bazen küçük olduğu için karışabiliyor ben seni ankaraya sevk ediyim.

canım sıkılmıştı saatte 3 e yaklaşıyordu. süratle hacattepeye çıktım ve dispanser kapanmadan doktorun karşına çıktım.
yukarda yaşadıklarımı anlattım. bir kez daha röntgen çektirmek için röntgen odasına gittim. hiç sıra yoktu. tekrar röntgen çekildim. 20 dakika sonra çıkar dedi görevli teknisyen...

dışarı çıktım ve bir sigara yaktım...
canım çok sıkılmıştı.
doktorun sorduğu soruları kendime soruyordum.

+sigara içiyor muyum?
-evet.
+öksürüyor muyum?
-hayır ama ya öksürüyorsam... evet ben öksürüyorum...
+geceleri terliyor muyum?
-nerden biliyim, evet ya terliyor olabilir...

o 20 dakikada teşhisi ben çoktan koymuştum, evet ben veremdim. tedaviye bile gerek yoktu... ölecektim artık... henüz sadece 21 yaşımda ince bir hastalıktan göz göre göre ölecektim. saatime baktım ve röntgeni almak üzere teknisyenin yanına gittim. röntgeni aldım ve doktorun yanına çıktım.

+gel bakalım,hasta sendin değil mi?
-ben hasta falan değilim!
+biz buraya gelen herkese hasta deriz senle alakası yok!
-olsun yinede insan telaşlanıyor!
röntgene baktı baktı uzun uzun baktı...bilerek yaptığına bahse girerim.
"yok bişey temiz, küçük röntgende resimler üst üste biniyo bazen o da leke gibi gözüküyor..."

sıradan bir olayı benim için çok mutlu bir ana çevirmişlerdi. halbu ki ben kendime teşhisi koymuş, o 20 dk 1 saat olsaydı çoktan karşıyaka mezarlığından yer bile ayırtabilirdim.*