bugün

sözlük yazarlarından öyküler

okurken arkada çalsın moruk

http://www.youtube.com/watch?v=WtnLPLYhRlY

hiç unutmam bir gün yine 19 yaşındayım.

askere gidicem . bartın çıkmış , hazırlıklar tamam . zamanın geçmesini bekliyoruz , her zaman ki gibi . geçen - yada geçmek bilmeyen mi desek - zaman içinde düşünüyorum , niye üniversite okumadım ki lan diye. kafamı sikeyim.şimdi derdim askerlik değil de dersler olacaktı diyorum kendi kendime. hayat işte seks , eğlence , gırgır ,şamata ulan diye geçiştirdik şu zamana kadar . değilmiş be amına koyim.çok idealistiz ya , hayatımızı istediğimiz gibi yaşayacağız ya... neyse bokunu çıkarmayalım, pişmanız işte be bilader.

biraz hava almak için dışarı çıkıyorum . hava buz gibi , kuru ayaz. elimde sigaram , götüm dona dona kadıköy rıhtımdaki siyah demirlere yaslanmış öyle malca etrafı izliyorum . çiçek satan çingenelerin sesleri , greenpeace'çi entellerin gereksiz cümleleri ve gün içinde binlerce insanın üstünden geçtiği vapurların sesi. kafamı sağa çevirdim . beşiktaş iskelesi yönüne , vapur yanaştı millet iniyor. curcuna , insanlar birbirini eziyor . durun lan, yavaş. ne bu heyecan köleler ! velhasıl kelam bir de bakıyorum ki inenlerin arasında bizim faruk. liseden faruk. o da beni görüyor. tokalaşıyoruz ,sarılıyoruz .ayaküstü muhabbet başlıyor . okul işini soruyor , burun kıvırıyorum , yok olmadı diyorum . istemiyordum ya zaten !

ben soruyorum sen ne yaptın diye , avusturya da bir üniversiteye kayıt yaptırmış .5 boyunca orada yaşayacakmış. üniversite mevzusu ayrı bir koyuyorda , o avrupada yaşama olayı beni bitiriyor. çık lan hayalimden piç kurusu o benim hayatım...neyse bozuntuya vermiyorum muhabbet de ergeç bitiyor ve ben yine tek başıma beşiktaş iskelesiyle başbaşayım.

askere gitme günü geliyor , gözü yaşlı annemin elinden öperek uzaklaşıyorum istanbuldan. biraz da heyecan var tabi , '' ulan 19 sene boyunca burdaydık da noldu , belki orada başıma güzel bir şey gelir '' düşüncesiyle.-ki gelmiyor - neyse askerlik başlıyor ve '' dur lan biraz da şurada durayım ''larla bitiyor . -aradaki zamani bir de bana sorun , lakin sıkıcı olmasın diye uzatmıyorum- .

askerden dönünce , insan değişiyormuş cidden. dedikleri doğruymuş . daha bir özgürlüğüne düşkün oluyorsun, daha bir aldığın nefesin değerini biliyorsun.

döner dönmez , hemen bir işe giriyorum .peder ayarlamış, sağolsun. bir sigorta firmasının call center'ında ''buyrun ben x , nasıl yardımcı olabilirim '' cilerden biri oluyorum bende. 6 ay boyunca böyle devam ediyor hayat . sıkıcı ve bir an önce bitmesi istenen bir şekilde. iş, ev , yatak. tekrar iş .

derken , yine aynı başlayan o 25. pazartesinde onu gördüm.yeni işe alınanlardan biriydi. öylece baka kaldım 1-1.5 boyunca... o da bana bakıyordu ara da bir. vallahi lan . göz göze gelmiştik bir kaç kere. işte o anlar dünyadaki her şey duruyordu. o anlarda mutluluk , istanbul takımını deplasmanda yenen anadolu takımı seviyesine çıkıyordu.

bir gün , molada çıktık arkadaşla sohbet ediyoruz. yaktık sigaraları.döküldüm ben. hani bazen bir insanı uzaktan öyle bir seversin ya , 60 yıl boyunca uzak kalsan da o sevgiden zerre eksilme olmaz heh işte benimkisi de öyle dedim. aldığım cevap da çok güzel ve içtendi tabiki .

- abi o kızla olmaz . o sana bakmaz .

bende bıraktım gitti.olmadı , belkide olacaktı ama olmadı işte. vazgeçmemden ötürü ve kafamdan sürekli '' acaba ? '' sözcüğü dolaştığından delirdim .platoniğin böylesi makbül derler ya , biraz hayalperest , biraz paranoyak olacaksın. e bizde hakkını verdik.

bir piskoloğa gittim . hatun bana yapmak istediklerinin listesini yap dedi . bu kadar çok olduğunu nereden bilsin tabi sayfalarca çıktı. eline listeyi aldı ve

- hmm , x'cim hayatını hep ertelemişsin.bundan sonra yapmak istediklerini hiç bir zaman erteleme , daima dilediğin gibi yaşamaya bak.

be içine sıçtığım ben bunları zaten biliyorum ve yapamadığımdan dolayı buraya, sana geldim diyemedim tabi. kafamı salladım ve odadan çıktım.bir daha da gitmedim .

eve dönerken tekele uğradım . 1 tane muhtar çakmağı aldım , mutlu oldum . sonra bir baktım ki o da listede varmış . check .herkes gibi değiliz koşamıyoruz, mizacımız farklı ne yapalım...

eve vardım annem yine nerelerdeydin diye sordu . bende her zamanki , belkide hayatımı özetleyen cümleyi kurdum ;

- yorgundum anne , biraz hava almaya çıktım .