bir yerden ayrılıp, kısa bir süre sonra dahi olsa geri dönüldüğünde; değişen bazı şeylerin ardından sarfedilen cümledir.
Bunu iki yerde yaşadım: Okulda ve işyerinde.
Okuldan mezun olduktan sadece 3 ay sonra aynı okula yüksek lisans yapmaya geldiğimde, hiçbirşeyi yerinde bulamadım. Dersler eskisi gibi değildi, sınıf arkadaşlarım değildi. işin ilginç kısmı, okulun 3 ay önceki mevcudunun sadece %25'i değişmiş olması ve bunun ortamı çok değiştirdiği idi. Ancak hepsinden ilginç olanı, yakın ve samimi diye bırakılan arkadaşlar, hocalar ve diğer tanıdık simaların artık tamamen farklı insanlarmış gibi olmasıydı. Durum, kendimi görünmez adam gibi hissedecek kadar kötüydü.
Daha yeni, 6 ay önce askerliğim nedeniyle bıraktığım işyerinde de benzer etkiyi gördüm. Değişen insanlar; ama sabit kalan çoğu insanın bile, eski hallerinden bir hayli uzak olan insanlar. Kendin işe alıp veya görev devredip, sana patronluk taslayan insanlar. Kolej havasındaki işyerinin devlet dairesine dönmesi.
işin açıklama kısmına dönersek: Bir ortamı ortam yapan tamamen insanın kendi algısıdır. Çiçek bahçesini çöl görmek insanın elinde olduğu gibi, aksini de yapabilmek mümkündür. Yer aynı yer, zaman bile benzer veya yakın zaman da olsa, kişi artık eskisinden farklılaşmışsa, o yer asla eskisi gibi olmayacaktır.
Tabii, bu durumu da iyiye veya kötüye yormak insanın elindedir. Pişmanlık ve geriye dönme isteği ağır basmadığı müddetçe, iyidir, sorun değildir, ileriye bakmak iyidir.