bugün
- kıza iğne batıran türbanlı8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi11
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali9
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü12
- icardi190552
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal21
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri13
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
ölü, artık yaşamayan değildir aslında... sonsuza dek hayallerde yaşamanın başlangıcında olan kişidir, hayvandır, nesnedir, şeydir.
hayatımın ilk ölüsü ile çok küçükken tanıştım, karşılaştım. anadolu'da kış sert geçer. karlı geçer. karlı bir kış günü idi. gününü şu an tam hatırlayamadığım bir senenin, hatırlayamadığım bir haftasonu idi... öğlen vakitleri idi. kahvaltımızı ailece yapmıştık ve bahçeye çıkmak üzereydik abimle. karlar erimeden, kardan adam yapacaktık. annemden gizli doyasıya kar yeyip zatürre olacaktım.
merdivenlerden bahçeye inen yoldaydım. başımı sol yana çevirdim gayri ihtiyari. karşımızda tek katlı bir ev vardı. o evde şerife teyze ve beyaz dede yaşardı. beyaz dedenin adı aslında mustafa idi. ancak saçları bembeyaz olduğundan biz çocuklar ona beyaz dede derdik.
evin bahçesinde bir kalabalık gördüm. insanlar toplanmış tuhaf şeyler yapıyorlardı. abimi ve karları arkamda unutup yolun karşısına geçtim. evin bahçesine doğru yaklaştım. kimse de beni engellemedi. bahçede 2 duvar arasına bir beyaz çarşaf serilmişti. koca bir kazanda su kaynıyordu. biraz daha yaklaştım. çarşafın arkasında neler olup bitiyor deli gibi merak ediyordum. hafifçe eğildim. beyaz dedemin morarmış yüzü bana dönüktü. ağzında bir pamuk vardı. pamuğun yan kısmı kan rengindeydi. olanca gücümle irkildim. hemen geri çekildim. hızla yolun karşısına koştum ve evime, odama girdim. beyaz dedem galiba ölmüştü ve onu yıkıyorlardı. sonra saçları gibi bembeyaz bir kumaşa saracaklardı. sonra derin bir çukur kazacaklar, beyaz dedemi de o çukura koyacaklardı. üzerini tekrar toprakla örtüp, onun günahlarının bağışlanması için dualar edilip, onu orda ebedi yalnızlığına mahkum edecekti eşi dostu, akrabası ,komşusu... bu gerçekleri babaannem anlatmıştı korkudan sapsarı olmuş masum çocuk yüzüme. hava buz gibiydi... o üşümez miydi çelik gibi soğuk toprağın altında? geri gelebilir miydi? buna gücü yeter miydi? üzerindeki ıslak ve acı kokan toprağı, karları silkeleyip, çıkıp gelebilir miydi? yine mahallede çocukları etrafına toplayıp ,bize pamuk şekeri alabilir miydi? hayır... gelemezdi elbette... birkaç gün sonra atlattım ilk şoku tabi... zaman unutturuyor birçok şeyi... ama şu an bile aklımda beyaz dedenin morarmış yüzü, ağzında kanlı pamuğu... off ben gece nasıl uyuyacağım şimdi.?
hayatımın ilk ölüsü ile çok küçükken tanıştım, karşılaştım. anadolu'da kış sert geçer. karlı geçer. karlı bir kış günü idi. gününü şu an tam hatırlayamadığım bir senenin, hatırlayamadığım bir haftasonu idi... öğlen vakitleri idi. kahvaltımızı ailece yapmıştık ve bahçeye çıkmak üzereydik abimle. karlar erimeden, kardan adam yapacaktık. annemden gizli doyasıya kar yeyip zatürre olacaktım.
merdivenlerden bahçeye inen yoldaydım. başımı sol yana çevirdim gayri ihtiyari. karşımızda tek katlı bir ev vardı. o evde şerife teyze ve beyaz dede yaşardı. beyaz dedenin adı aslında mustafa idi. ancak saçları bembeyaz olduğundan biz çocuklar ona beyaz dede derdik.
evin bahçesinde bir kalabalık gördüm. insanlar toplanmış tuhaf şeyler yapıyorlardı. abimi ve karları arkamda unutup yolun karşısına geçtim. evin bahçesine doğru yaklaştım. kimse de beni engellemedi. bahçede 2 duvar arasına bir beyaz çarşaf serilmişti. koca bir kazanda su kaynıyordu. biraz daha yaklaştım. çarşafın arkasında neler olup bitiyor deli gibi merak ediyordum. hafifçe eğildim. beyaz dedemin morarmış yüzü bana dönüktü. ağzında bir pamuk vardı. pamuğun yan kısmı kan rengindeydi. olanca gücümle irkildim. hemen geri çekildim. hızla yolun karşısına koştum ve evime, odama girdim. beyaz dedem galiba ölmüştü ve onu yıkıyorlardı. sonra saçları gibi bembeyaz bir kumaşa saracaklardı. sonra derin bir çukur kazacaklar, beyaz dedemi de o çukura koyacaklardı. üzerini tekrar toprakla örtüp, onun günahlarının bağışlanması için dualar edilip, onu orda ebedi yalnızlığına mahkum edecekti eşi dostu, akrabası ,komşusu... bu gerçekleri babaannem anlatmıştı korkudan sapsarı olmuş masum çocuk yüzüme. hava buz gibiydi... o üşümez miydi çelik gibi soğuk toprağın altında? geri gelebilir miydi? buna gücü yeter miydi? üzerindeki ıslak ve acı kokan toprağı, karları silkeleyip, çıkıp gelebilir miydi? yine mahallede çocukları etrafına toplayıp ,bize pamuk şekeri alabilir miydi? hayır... gelemezdi elbette... birkaç gün sonra atlattım ilk şoku tabi... zaman unutturuyor birçok şeyi... ama şu an bile aklımda beyaz dedenin morarmış yüzü, ağzında kanlı pamuğu... off ben gece nasıl uyuyacağım şimdi.?
güncel Önemli Başlıklar