muhteşem bir dağ filmi. jandarmayla başı belaya giren katırcıların* hikayesini anlatmakta. kadir inanır ve ayşegül aldinç başrol almışlardır.
--spoiler--
rüstem* ve abdurrahman dağ köylerinden birinde katırcılık yapmaktadır. yani katırlarla uzak yerlerden köye erzak getirmektedir. daha sonra para için kaçakçılık işine girerler. bu sırada köye istanbul'dan gazeteci ayşegül** röpartaj için gelir. kaçakçılık yapıldığı sırada rüstem ve abdurrahman suçüstü yakalanıp jandarma tarafından savcılığa götürülmek üzere şehre yola çıkarlar. gazeteci ayşegül'de mesleği gereği bu olayı haber yapmak için bunlara katılır. lakin hava şartları öyle ağırdır ki tipi nedeniyle göz gözü görmez, hepsi birden dağda kaybolur donma tehlikesi geçirirler. rüstem yolda çocuğunun ağır hastalığa yakalandığını haber alır. bir dağ evini işaret eder ve orada namaz kılma bahanesiyle bir askerin silahını eline geçirir fakat kaçış başarısız olur zira silah boştur. yolda tekrar tipiye yakalanırlar. rüstem öyle inatçıdır ki bir türlü yolu göstermeye ikna olmaz. --ellerim kelepçeli mapusa koşarak gidecek halim yok ya-- der. askerlerin de baskısıyla rüstem yol göstermesi için çözülür zira hala elleri kelepçelidir. rüstem arkasına bakmadan öyle bir yürür ki karda tipide kendini kaybettirmesini bilir. kaybolan askerler ayşegül ile birlikte donma tehlikesi geçirirler. abdurrahman kuytu bi köşe gösterip askere sığınak kazdırır. orada tipinin geçmesini beklerler hepsi yan yana dizilip ısınmaya çalışırlar hatta şarkı bile* söylerler.
hava yatışınca abdurrahman askerleri rüstemin evine götürür. evin çevresini askerle saran çavuş rüsteme seslenir. evden kucağında ölmüş çocuğu ve karısıyla beraber çıkan rüstem askerlerin de yardımıyla oracıkta bir mezar yapar. tekrar yola koyulurlar. yolda rüstem ve abdurrahman askerleri eve getirdiği için kavga eder. çavuş bu ikisini birbirine kelepçeler. son bir tepeyi aşıp gidecekleri yeri aşmak üzerelerken rüstem ve abdurrahman karlı yamaçtan atlarlar. çavuş tüfeğini ateşlediği anda üzerlerine çığ düşer. rüstem ve abdurrahman geri dönerek çavuşu ve ayşegülü kurtarırlar. askerlerden biri görev şehidi olur. rüstem çavuşu sırtlar ve biraz yürüdükten sonra askerlere çavuşa ve ayşegüle yolu gösterir. hemen ardından arkasına bakmadan abdurrahman ile beraber tekrar dağda izini kaybettirmek üzere yola koyulur. tam bu sırada askerlerine nişan aldıran çavuş ateş emrini veremez ve kaçmalarına izin verir.
--spoiler--