giuseppe tornatore tarafından, Alessandro Baricco'nun Novecento (1900) adlı şu monoloğundan sinemaya uyarlanmış film:
Tuşlar başlar, tuşlar biter. Bilirsiniz ki tuşlar 88 tanedir. Hiçbiri size farklı bir şey söylemez. Onlar sınırsız değildir, sınırsız olan sizsinizdir ve bu 88 tuş üzerinde yapabildiğiniz müzik sınırsızdır. Ama eğer sınırsız sayıda tuş varsa o zaman o piyanoda çalabileceğiniz hiçbir müzik yoktur. Beni geminin iskelesine getiriyorsun ve önüme milyonlarca tuşu olan bir piyanoyu itiyorsun. Bu piyanonun tuşları sınırsız.
Eğer sınırsız sayıda tuşu varsa o piyanoda çalabileceğin hiçbir müzik yoktur. Bu tanrının piyanosu. Tanrının caddeleri, görmüyor musun, orada binlerce cadde var. Nasıl yapıyorsunuz, nasıl yalnızca birini nasıl seçiyorsunuz?
Bir tek kadın.
Bir tek ev.
Kendinin diyebileceğin bir toprak parçası ve seyredebileceğin bir tek manzara.
Ölmek için bir tek yol.
Bütün bu dünya nerede biteceğini bilmeden üstüne yükleniyor.
Nerede sona erebileceğini bile bilmiyorsun.
Yalnızca bunu düşünerek parçalanacağından hiç korkmadın mı?
Onun içinde yaşamanın muazzamlığını...
Ben bu gemide doğdum ve dünya benim yanımdan gelip geçti.
Ve burada arzular vardı.
Ama asla geminin pruvasıyla kıçı arasına sığdırabileceğinden daha fazlası değil.
Mutluluğunu sınırsız olmayan bir piyano çalarak yaşarsın.
Ben bu şekilde yaşamayı öğrendim.
Kara benim için fazla büyük bir gemi.
Çok güzel bir kadın.
Çok uzun bir yolculuk.
Çok yoğun bir parfüm.
Onun müziğini nasıl yapacağımı bilmiyorum.
bu gemiden ayrılamam ben.
en iyisi yaşamıma burda nokta koymak.
hem ben hiçkimse için var olmadım.