mürşit

entry21 galeri
    12.
  1. "el ele, el hakka" düsturunda zincirin en önemli halkasıdır. doğuştan aydınlık kimseler için şart olmamakla birlikte kendini bir mürşide teslim etmek; yürümeyi öğrenirken kendini anasının duruşuna teslim eden bir bebek kaygısızlığı verir insana. eğer bu bir yolsa, mürşit daha önce bu yollardan defalarca geçmiş bir yol gösterici ve rehberdir.
    ulular şöyle demiş:
    ...
    Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin
    Nerden gelip gitdiğini anlamayan hayvân imiş
    Mürşid gerekdir bildire Hakk'ı sana hakk'al yakîn
    Mürşidi olmayanların bildikleri gümân imiş
    Her mürşide dil verme kim yolunu sarpa uğradur
    Mürşidi kâmil olanın gâyet yolu âsân imiş
    Anla hemân bir söz dürür yokuş değildir düz dürür
    Âlem kamu bir yüz dürür gören anı hayrân imiş
    işit Nîyâzi'nin sözün bir nesne örtmez Hak yüzün
    Hakdan ayan bir nesne yok gözsüzlere pünhân imiş

    Niyazi mısri

    Yalnız gidenin hâli harap, ömrü hederdir
    Yol göstereni olmayanın zevki kederdir
    Doğru bilici öncü gerek yolcuya, zira
    Çıkmaz yola sapmış olanın derdi beterdir

    Bir mürşid-i kâmil ara, boş geçmesin ömrün
    Şeksiz yolu aydınlatan ol şems-i zaferdir
    Tut dâmenini aşk ile sen ol ulu zatın
    Zan zulmetini yok eden ol nur-ı seherdir

    Her âşıka yokluk gerekir almak için yol
    Benlik bırakır yolda seni, terki hünerdir
    Her zahmeti rahmet bilir Hak yolcusu elbet
    Her cevr ü cefâ; aynı safa, dürr ü güherdir

    Bel bağladığın aşk ipini dosttan ayırma
    Yol ehline teslim olunan sır bu kemerdir
    Hak gezdirir her durağı zevk ile seyret
    Ta gayesi Hak'tan sana bir lütf-i eserdir

    Aşk kervanının başbuğuna bağlı bu FÂNÎ
    Hep mahmil-i aşkında kalır, gör ne seferdir

    lütfi filiz
    0 ...